Suriye televizyonu Enver Nafi el-Duş isimli teröristin itiraflarını yayınladı.
El-Duş; silahlı terör örgütlerinin, güvenlik güçlerine yönelik işledikleri vahşi katliamları ve cesetleri parçalayarak toplu mezarlara defnetme ve Halep’te 4 bayana tecavüz etme gibi insanlık dışı suçlarını itiraf etti.
Birçok Arap ve yabancı kameranın önünde konuşan el-Duş; silahlı örgütün başkanının Hüseyin Nevvaf isimli kişi olduğunu söyleyerek güvenlik güçlerini katledip başlarını keserek cesetlerini parçaladıktan sonra toplu mezara defneden kişinin de Nevvaf olduğunu belirtti.
Toplu mezarda güvenlik güçleri mensuplarına ait 10 ceset bulunduğunu aktaran el-Duş; toplu mezar yapılmasını isteyen kişinin ise Cisreşşuğur’dan Enes Katran isimli kişi olduğunu belirterek toplu mezarlar suçunu ordunun üzerine atmayı planladıklarını beyan etti.
İmad isimli bir kişiye ateş ettiğini söyleyen el-Duş; kendisinin tabi olduğu silahlı terör örgütünde yaklaşık 40 silahlı insan bulunduğunu belirterek örgüt başkanları arasında Zater isimli biri ve kardeşiyle birlikte Hamdin diye birinin bulunduğunu anlattı.
Asker ve güvenlik güçleri mensuplarını toplu mezara defnetme suçuna Hüseyin, Reşit, Ahmet İsa olduğunu ifade ederek yaptıkları vahşeti “el-Ğab ve el-Cisir Direnişi” olarak isimlendirdi.
Örgüt başlarının; müfrezenin katledilmesi suçuna katılmaması halinde kendisini keserek öldürmekle tehdit ettiklerini ve bütün bunları özgürlük için yapacaklarını söylediklerini belirten el-Duş; Harbe el-Cevz’den bir kişinin getirerek kendilerine dağıttığı silahları güvenlik ve polis merkezleriyle birlikte kamu binalarına düzenledikleri saldırılarda kullandıklarını söyledi.
Zater isimli kişinin kendisine 50 bin lira verdiğini ve daha sonra da 50 bin lira vereceği vaadinde bulunduğunu anlatan el-Duş; Zater’in yaralandıktan sonra Türkiye’ye kaçtığını ve kendisine verdiği paraları Lübnan’dan getirdiğini söyleyerek bu şahsı 25 gün önce tanıdığını aktardı.
El-Duş; Hüseyin, Servet ve Abdülfettah’la birlikte Halep ilinde 4 bayana tecavüz ettiklerini daha sonra da bu bayanları parçalayarak Asi nehrine attıklarını da itiraf etti.
Diğer yandan Cisreşşuğur bölgesinde yaptığı operasyonlarda ordu birliklerine eşlik eden gazeteciler de terör örgütleri üyelerinin işledikleri bu katliamlar karşısında uğradıkları şoku ifade ettiler.
ANB televizyonu Şam ofisi müdürü Sefa Muhammed; toplu mezarda bulunan parçalanmış cesetlerin korkunç bir görüntüde olduklarını belirterek bütün gazetecilerin bu görüntüler karşısında şoka uğradıklarını aktardı.
Bu katliamların hiçbir dinde kabul edilemeyeceklerini aktaran Muhammed; ordu birlikleriyle birlikte Cisreşşuğur’a ilk ulaştıklarında silahlı terör örgütlerinin bölgeye hakimiyetleri nedeniyle tam bir hayalet kente dönüşmüş bir bölgeyle karşılaştıklarını anlattı.
Bölge sakinlerine korku salan silahlı teröristlerin çoğunun tutuklandığını bir kısmının da Türkiye ve dağlara kaçtıklarını belirten Muhammed; bölge sakinlerinin büyük bir panik yaşadığını ancak ordu birliklerinin bölgeye girmesiyle bu paniğin hafiflediğini sözlerine ekledi.
Kimi televizyon kanallarında el-Kefir köyünün harabe olduğu yönünde haberler yayınladığına dikkat çeken Muhammed söz konusu köye gazeteciler heyeti olarak bir ziyaret düzenlediklerini ve her şeyi yerli yerinde bulduklarını belirterek silahlı terör örgütü üyelerinin saldırılarından dolayı zor durumda kalan köy sakinlerine ordu mensuplarının su ve ekmek gibi temel ihtiyaç malzemeleri dağıttıklarını gözlediklerini beyan etti.
Terör örgütü üyelerinin saldırısına maruz kalan askeri güvenlik binasını da ziyaret ettiklerini belirten Muhammed; teröristlerin bu binaya saldırılarında güvenlik güçleri mensuplarından 83 kişiyi katlettiklerini hatırlatarak teröristlerin katlettikleri cesetlerin başlarını bu binada kestikten sonra sürükleyerek bir kısmını toplu mezarlara gömdüğünü bir kısmını da yaktığını dile getirdi.
Ayrıca teröristlerin hedef aldığı mekanlardan birinin de devlet hastanesi olduğunu anlatan Muhammed; teröristlerin hastanede birçok yeni teçhizatı tahrip etmekle kalmayıp hastanede bulunan hasta ve sağlık ekiplerini kovduklarını belirterek bütün bu görüntülerin teröristlerin farklı Araplar ve Batılılar tarafından finanse edildiklerini ortaya koyduğunu ibraz etti.
Öte yandan Lübnanlı NBN televizyonu muhabiri Ğanim Şerefettin; ordu birliklerinin kente girdiğinde kent sakinleri tarafından memnuniyetle karşılandıklarını belirterek ordu birlikleriyle birlikte kente ilk girdiklerinde teröristlerin yaktığı hükümet binalarını, banka ve postaneyi gördüklerini ardından toplu mezarın bulunduğu bölgeye gittiklerini ve oradaki vahşeti gördüklerini ifade etti.
Ordu birliklerine eşlik eden gazetecilerin gördükleri manzaralardan oldukça etkilendiğini kimilerinin korkudan çığlık attığını kimilerinin de ağladığını anlatan Şerafettin; Suriye’de son üç aydır yaşanan olayları izleyen herkesin birilerinin Suriye halkına zarar vermeye çalıştığını rahatlıkla anlayabileceğini aktardı.
Hatırlanacağı üzere ordu birlikleri dün itibariyle Cisreşşuğur bölgesini ve çevresini terör örgütlerinden temizleyerek güvenlik ve istikrarı yeniden sağlama operasyonlarına başlamıştı.