Görmemiş tarihi âlem böyle zalim bir eli
Şermesar ettin aduvv, cevrinle hep müstakbeli..
Sinemi açtım, cefanın tığı incitmez beni;
Görmüşüm zira cefa dâmında cennet gülşeni…
Hapsi-zindanın, kelepçen, ruhuma tac-ı serir;
Zulmü bi-dad’ın be gaddar, cehdime revnak verir..
Tığı-zulmün, dam-ı cellâdın, cefan, bilmem nese;
Haps-i zindanın bize darül-ilim bir medrese…
Din için ettik feda can, hanuman, evlâdı biz…
Dökse gök, fışkırsa mevt dağlar zemin ateş deniz..
Tarumar oluyor tağut hitap bile etmeden,
Söyle hain söyle kıvranman telaşın hep neden..
Tecelli-i hakka müstağrakız, şirki yıkarız
Rahmet-i Rahmanla ilahi rıdvana çıkarız
Mekteb-i şehadetin nuruyla şerafyâb olduk
Fenadan bekaya uçup cemalullahı bulduk
Kâfir etmez zulmünü hattâ o cani eşkiya,
Bir kızarmaz yüz ki; beklenmez hayasızdan haya..
Mansıbın, arzun ve rütben izz-i cah’ın, esfeli,
Hizb-i Kur’an’dan be hey zalim çek o bedbaht eli…
Dehşetin, zulmün, cefan bu azmime şiddet katar…
Yelkeni kopmuş gemin, haşmetli mevcem’den batar…
Kahr-u bidad zulm-u istibdad-ı el-hak çiğnerim..
Hakk’a nazır, hakkı natık, hakkı ilân eylerim..
Eyyüh’el-İhvan!.. Nûr-u İmana gel, envâra gel!..;
Feth-i nûsretle açılmış, ‘RÂYET-İ KUR’AN’’a gel!…
Sûruriyle ‘İnkılab’’ın, mevcûdât gelmiş vecde!..;
Katıl ‘CAZİBE-İ HİZBULLAH’’a, nûristâna gel!…
Nûruyla ‘MEST’ etmiş cihânı, ‘bî-gâne’ kalma sen!..;
İttibâ et rahına, ‘FERMÂNBER-İ FURKAN’’a gel!…
Şu dağdağa-i dünya’dan eyle içtinab, ey cân!..;
Câzibe-i nûr’la bezenmiş, ‘BAĞ-I RIDVAN’’a gel!…
Meydân-ı imtihan’dır şu dünya, sakın unutma!..;
Çık makam-ı evliyâ’ya ‘ENVAR-I İRFAN’’a gel!…
Hubb-u câh uğruna, tağyir-i şahsiyet eyleme!..;
Takvâ ile müzeyyen kıl rûhunu, ‘MERDAN’’e gel!…
Ehl-i fısk’u fücûr’dan, kendin dâim ırağ eyle!..;
Hakkı bâtıl’dan ‘TEFRİK’ için ‘NUR-U FERMÂN’’a gel!..
Cihâd-ı fi sebilillah’dan, hiç gafil olma sen!..;
Rah-ı şeriâtı ihyâ kılup, ‘İTMİ’NAN’’a gel!…
Makâm-ı şehâdeti ihrâz edip, yücel Hakk’a!..;
Nûr-u iman’la ‘YAK’ kalbini, ‘KURB-U SÜBHAN’a gel!…
Din-i Mübin-i İslâm’a hizmet, tek gâyen olsun!..;
Terk-i dünyâ et!.. âlem-i nûra, ‘CAVİDAN’’a gel!…
Siper et, din-i İslam için küffâra göğsünü!..;
‘MİRAC-I ŞEHÂDET’’le Hakk’a erip, ‘KURBAN’’a gel!…
Kalb-i hüşyâr üzre bulun, ‘hıfz-ı şeriât’ için!..;
Küfr’ü yıkmak istersen, ‘marsus’ olan ‘BÜNYAN’’a gel!…
Din için eyle fedâ ‘CÂN’, ‘HÂNÛMÂN’, ‘EVLADI’ sen’..;
‘MÜL-Ü BEKÂ’’yı şenlendiren ‘CEMALULLAH’’a gel!…
‘ŞAHİD’ de O, ‘MEŞHÛD’ da O!.. bilsen, ger esrârını!..;
Cilvegâhı bütün alem, ‘CAN İÇRE CÂNÂN’’a gel!…
Müştak sana Hizbullahlar Ey Mihriban
Gece gündüz yolundadır mücahidan
Sensin bize mahbub-u Hak vel müstean
Kurban olsun nur yoluna bu cismü can
GÜNEŞ GİBİ RUŞENSİN İMAM ELVEDA
AY GİBİ GÜZELSİN EY İMAM ELVEDA
Kan gölüne döndü ağlamakla gözler
Mefluç eller lal diller çözülen dizler
Hicranla yanan gönüller seni özler
Işık oldu bize bıraktığın izler
CİLVE-İ MURTEZASIN İMAM ELVEDA
NUR-U AYN-I ZEHRASIN İMAM ELVEDA
Muhteşem İnkılaba sen arac oldun
İnsanlığı aydınlatan sirac oldun
Cemalullaha yönelten mirac oldun
Ümmet-i Hizbullah’a sen sertac oldun
HÜSNÜ MÜCTEBASIN EY İMAM ELVEDA
AYİNE-İ HUSEYNSİN İMAM ELVEDA
Rabbimizden gelen Rehber-i Zişansın
İnsanlığa doğan şems-i nur efşansın
Mücessem nur-u iman canlı Kuransın
Çağa Hizbullah damgasını vuransın
VARİS-İ ENBİYASIN İMAM ELVEDA
SULTAN-I EVLİYASIN İMAM ELVEDA
Zikrullaha hep dalmak
Hicaplarda yol almak
Cennette daim kalmak
Din-i hakkı beklemek
Gücüne güç eklemek
Haydin cihada demek
Ne güzeldir ne güzel
Ne güzeldir ne güzel
Ne güzeldir ne güzel
Enva-i şirkten kaçmak
Tevhide kucak açmak
Aleme nurlar saçmak
İslam için çalışmak
Cihad için koşuşmak
Şühedayla buluşmak
Ne güzeldir ne güzel
Ne güzeldir ne güzel
Ne güzeldir ne güzel
Sırr-ı Tevhidi sezmek
Hevesatı hep ezmek
Takva ile bezenmek
Tağutlarla savaşmak
Melekuta kavuşmak
Salihlerle buluşmak
Ne güzeldir ne güzel
Ne güzeldir ne güzel
Ne güzeldir ne güzel
Tağutları devirmek
Mazlumlara güç vermek
Halkı hakka çevirmek
Tarihi hep yad etmek
İslamı bünyad etmek
Mazlumları şad etmek
Ne güzeldir ne güzel
Ne güzeldir ne güzel
Ne güzeldir ne güzel
Takvayı esas almak
Cihadı miras almak
Zalimden kısas almak
Fenâ fil-ihvan olmak
Dafi-i udvan olmak
Nail-i Rıdvan olmak
Ne güzeldir ne güzel
Ne güzeldir ne güzel
Ne güzeldir ne güzel
Ümmet-i vahid olmak
Sadk-ı ahid olmak
Ukba’ya şahid olmak
Misbah-i cihan etmek
Halk içre nihan olmak
Meczub-u Subhan olmak
Ne güzeldir ne güzel
Ne güzeldir ne güzel
Ne güzeldir ne güzel
Ey mülhid-i gaddar!.. Ulu Sultân’a dokunma!..;
Ol Varis-i Fermânber-i Fûrkan’a dokunma!…
Envârına müştâkdır zemin, gökte melekler!..;
Bir hüznüne deryâları toprakları titrer!…
Erbâb-ı kemâl eyliyor ikdam, bu zûhura!..;
Hep nemli nazarlarla, kavuşsam diye nûra!…
Bir ‘Kenz-i Hakaik’ olan İrfân’a dokunma!..;
Yok olursun zira Ol Nurefşan’a dokunma!…
İnkılâbıyla mest oluyor mü’min gönüller!..;
Nûr-u şehâdetle, açıyor ebedî güller!…
Yüz milyonun ağzında; bu ahd, aynı sâdâdır:
‘’Rehber-i Azizim! Sana cân, baş da fedâ’dır!…’’
Nûrunla bahar ufkumuza, sanki hâzânsız!..;
Rencide eden kalbini kim?.. hangi imansız?!…
Emvâc-ı Ziya, Ahsen-i Ahyâr’a dokunma!..;
Viran olursun Varis-i Muhtâr’a dokunma!…
Ey Burc-u Sûâd!.. bilse ki dünyâ seni, kimsin
Sen Mehd-i Muntazar’ın hak temsilcisisin
Kur’an-ı Mücessemsin, Şâh-ı münevversin sen!..;
Küffar’a gayet şedîd, mü’mine merhemsin sen!…
Ol Rehber-i İnkılâb-ı İslâm’a dokunma!..;
Ebter olursun sen Aziz Rehber’e dokunma!…
Tecelli-i Nur-u Hakk olan Cana dokunma!..;
Nesl-i Pak-i Resul olan Rehber’e dokunma!..;
Mübelliğ gönderdi Allah
İnsan bulsun diye felah
Din-i İslam mutlak salah
Mümindir baki Cavidan
Enbiyaya tabi olduk
Kurtuluşu orda bulduk
Nur-u İslamla durulduk
Kuran bize nur-u Subhan
Nebiler nur rehberidir
Varlıkların cevheridir
Müminin reh güzeridir
Nur-u Huda Lutf-u Yezdan
Nebi Resul hep yücedir
İrsalleri sırf bizedir
Her biri bir mucizedir
Hakdan gelmiş nurdan nişan
Rabbimizin esmasını
Enbiyanın kıssasını
Düşün Musa asasını
Ne hikmettir böyle devran
Duy İsa’nın şefkatini
Bizden olan firkatini
Hakka olan rif atini
O münzeli ahir zaman
Adı Muhammed-ül Emin
Hem rahmet-el-lil Alemin
Odur seyyid il mürselin
Habibullah fahri cihan
Kainatın andelibi
İki cihanın habibi
Levlakenin o sahibi
Şefi bize böyle sultan
İnkılabın müessisi
Asrımızın Kuran sesi
Resullerin mucizesi
Humeynidir nur-u Furkan
Hamaneydir ona varis
Küfrü yıkmaya çok haris
Zıt olanın kalbi maris
Cihan oldu artık umran
Hizbullahlar iş başında
Hepsi zinde genç yaşında
Mührü var asrın taşında
Küfrü tuttu artık hazan
Küfrün hükmü akim kaldı
Etkinliği sakim kaldı
İslam mutlak hakim kaldı
Hizbullahdır mücahidan
Ne ulvî, din için çarpan yürekler, medhe şayandır,
Gönül âyine-i devran değil, mir’atı-sübhandır.
Hayat iksiri kaybolmuş mariz olduysa cem’iyyet.
Terakkilerle ûmranı azimet rah-ı Kur’andır.
Kopar zannetme Hablullah olan zinciri-imanı,
Ölümler bekleyen biçare iza’nın perişandır.
Fedayı-can edip geçmiş hayattan din için ceddim,
Bugün âğyara volkanlar saçan ferman o fermandır.
Fütursuz ömrünün pişinde ürpersin mehalikler,
Esir olmuş sefilâne ömür insana zindandır.
Ne alçak ruh taşır yardım edenler zulme, gümraha,
Ayanen sureti ikrar eder kelbi- beyabandır.
Köpekler takla atmaktan alır zevk en deni hisden,
Koşar zilletle da’vadan o da’vaya şitabandır.
Denaat ehli kıvransın yürürken sende rahında,
Çevirmek isteyen yoldan acaib hizbuşeytandır.
Geçip ez, çiğne zulmetler dağılsın şimdi ufkundan
Köpekler ürmesin zira bu meydan yurd-u aslandır
Fedayı-can eden ölmez Huda rahında ikdamdan,
Olur hak namı kalplerde, beka mülkünde sultandır
Ölüm saçsın eşed zulmünde istikrar bulup zâlim,
Kaçarsam namerdim zira yolum Hakk’tan nümâyandır.
Fakira, haykırıp i’lâma gelmişsin, bilip Hakk’ı,
Hakikat feyzi-Kur’an’dan gelen ilân bu ilândır,
Hakikat feyzi-Kur’an’dan gelen ilân bu ilândır,
Nurdan güller dereceğiz
Kurbu hakka ereceğiz
Canı kurban vereceğiz
Hizbullahız geliyoruz
Seller gibi coşacağız
Kıyam için koşacağız
Engelleri aşacağız
Hizbullahız geliyoruz
Yeller gibi eseceğiz
Zalim eli keseceğiz
Küfrü ezip geçeceğiz
Hizbullahız geliyoruz
Biz şehadet erleriyiz
Hakyolun neferleriyiz
Allahın askerleriyiz
Hizbullahız geliyoruz
Güneş olup doğacağız
Zulümâtı boğacağız
Tağutları kovacağız
Hizbullahız geliyoruz
Şehadete talipleriz
Her savaşta galipleriz
Hep dikkat-i calipleriz
Hizbullahız geliyoruz
Cihad aşkıyla yaşarız
Tüm engelleri aşarız
Hayırlarda yarışırız
Hizbullahız geliyoruz
Hakka sahip çıkacağız
Şimşek olup çakacağız
Şirk düzeni yıkacağız
Hizbullahız geliyoruz
Hakka kurban olacağız
Nuruyla hem dolacağız
Veçhi hakkı bulacağız
Hizbullahız geliyoruz
Humeyniyi ol azize
Aşık oldu ay gün bize
Müstekbirler gelir dize
Hizbullahız geliyoruz
Mevlaya el açacagız
Aleme nur saçacağız
Zafer için uçacağız
Hizbullahız geliyoruz
Terk-i heves edeceğiz
İşte hakses diyeceğiz
Nef-hi nefes edeceğiz
Hizbullahız geliyoruz
Ey kân-u kerem, nûr-u cemâlin.
Seyrângâhı ervâh-ı kemâlin.
Seyrân ediyor, rûhları hâlin.
Seyrân ediyor, rûhları hâlin.
Seyrân ediyor, rûhları hâlin.
Ey Rehber-i ümmet-i Muhammed
Seni lütfeylemiş bize Sâmed.
Ey tecelli-yi envârı Ahmed.
Ey tecelli-yi envârı Ahmed.
Ey tecelli-yi envârı Ahmed.
Ey mahz-ı becâ. Mansûr-u İlâhi.
Sensin bize, bir Nûr-u İlâhi!
Ey mahz-ı becâ. Mansûr-u İlâhi.
Sensin bize, bir Nûr-u İlâhi!
Sensin bize, bir Nûr-u İlâhi!
Ey, küfrü virân eden Sâikâ.
Ey, âfâka, akseden Bârika.
Sensin bize, ebedî Hârikâ!
Sensin bize, ebedî Hârikâ!
Sensin bize, ebedî Hârikâ!
Ey, bâis-i mekteb-i şehâdet.
Ey, neşve-i ervâh-ı velâyet.
Ey, mazhâr-ı envâr-ı celâdet!
Ey, mazhâr-ı envâr-ı celâdet!
Ey, mazhâr-ı envâr-ı celâdet!
Ey mahz-ı becâ. Mansûr-u İlâhi.
Sensin bize, bir Nûr-u İlâhi!
Ey mahz-ı becâ. Mansûr-u İlâhi.
Sensin bize, bir Nûr-u İlâhi!
Sensin bize, bir Nûr-u İlâhi!
.