
Siyonist işgal devletinin zindanlarında tutulan Filistinli tutsakların normal yollardan aileleriyle yüz yüze veya telefonla görüşmeleri çok zor. Görüştükleri zaman da işgalcilerin gözetimi altında olduklarından maruz kaldıkları durumlarla ilgili bilgileri rahatça ve bütün ayrıntılarıyla vermeleri mümkün olmuyor.
Bu sebeple Filistin direnişi işgal devleti zindanlarındaki esirlerin zaman zaman aileleriyle görüşebilmeleri için onlara kaçak yollarla cep telefonu temin etmeye çalışıyor. Tutsaklar aynı zamanda bu telefonları maruz kaldıkları durumlar, tutsaklardan sağlık durumları kötü olanlar, hastaneye kaldırılanlar vs. hakkında dışarıya bilgi ulaştırmak için değerlendiriyorlar. Bu bilgiler de tutsakların haklarıyla ilgilenen kurumların devreye girerek hem uluslararası kurumlar nezdinde girişimde bulunmalarına hem de kamuoyunu bilgilendirmelerine vesile oluyor.
Fakat tabii ki bu telefonların onlara ulaştırılması kolay olmuyor ve tutsakların elinde bu şekilde değerlendirilen fazla sayıda telefon yok.
Siyonist işgal devletiyle tam bir işbirliği içinde çalışan Mahmud Abbas yönetimine bağlı milislerin son günlerde gözaltına aldıkları mücahitlerin telefonlarını gasp ederek bu telefonlardan esir ailelerini arayıp işgal devleti zindanlarındaki tutsakların yanında bulunan cep telefonu kartları hakkında bilgi temin etmeye çalışmaları bütün herkesi hayrete düşürdü.
Abbas milisleri, gözaltına aldıkları mücahitlerin telefonlarını gasp ettikten sonra o telefonlarla esir ailelerini arayarak telefon sahibi arıyormuş gibi onları yanıltmak suretiyle işgal devletinin zindanlarında bulunan tutsakların cep telefonlarının numaralarını, kartları nereden temin ettikleri, kartlarında ne kadar para bulunduğu hakkında bilgi istediler.
Milislerin bu bilgileri toplamaya çalışmalarının amacı ise topladıkları bilgileri işgalci siyonistlere vererek onların, yanlarında cep telefonu bulunduran tutsaklara ulaşmalarına yardımcı olmak, böylece bu telefonları toplamalarının ve sahiplerini cezalandırmalarının önünü açmak.
Abbas milislerinin böylesine çirkin ve iğrenç bir sahtekârlık yoluyla işgal devleti zindanlarında tutulan tutsaklar aleyhine faaliyet yürütmeleri onların işgalci siyonistlerle her alanda işbirliği içinde olduklarını, tamamen onlara çalıştıklarını ve onların hesabına Filistinli mücahitleri tutukladıklarını iyice belgelemiş oldu. İşgalci siyonistlerle böylesi bir işbirliği ve tutsaklar aleyhine bu tarz bir sahtekârlığa başvurmaları Abbas’ın esirler davasıyla ilgili tüm sözlerinde yalancı ve sahtekâr olduğunu da herhangi bir şüpheye mahal bırakmayacak derecede belgelemiş oldu.