İran

Ali Şemhani: Uranyum Zenginleştirme İran’ın Vaz Geçilmez Hakkı

İran Milli Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani Cumartesi günü John Bolton’un İran’ın zenginleştirme hakkını hiçe sayan açıklamalarına değinip İran’ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltması gidişatının devam etmesine vurgu yaparak şöyle bir açıklamada bulundu:

” Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanının açıklamaları hukuki açıdan değersiz ve geçersizdir. ”

Amerika Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton Cuma günü paylaştığı Tweet’te şöyle bir iddiada bulundu: “Nükleer Anlaşmada yapılan en büyük hata İran’a zenginleştirme ruhsatının verilmesi idi. İran hiçbir şekilde zenginleştirme yapmamalıdır. İran hasmane davranışlarına ve nükleer aşırı isteklerine son vermeden bu ülkeye yönelik maksimum baskı da devam ettirilecektir. ”

İran 8 Mayıs 2019’da yani Amerika’nın tek taraflı olarak nükleer anlaşmadan çıkmasından bir yıl sonra Avrupalı tarafların Amerika’nın anlaşmadan çekilmesinin ekonomik sonuçlarını etkisizleştirmek yönündeki pasifliği ve ertelemesine tepki olarak Bercam anlaşmasının 26 ve 36’ını maddelerine dayanarak taahhütlerini azalttı.

Bu çerçevede İran nükleer anlaşmada kalan taraflara özellikle de bankacılık ve petrol alanındaki taahhütlerini yerine getirmesi için 60 günlük bir fırsat tanıdı. İran bu aşamada uranyum rezervlerine getirilen 300 kilogramlık sınırlamasını aştığını ve zenginleştirme seviyesini de 3.67 üzerine çıkardığını bildirdi.

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif Cuma günü paylaştığı Tweet’inde Trump’ın sıfır zenginleştirmeye dair sözlerinin geçmişteki hataların tekrarlanması olarak niteleyerek bu sözlerin İran’ın nükleer zenginleştirmesini arttırmasını tetiklediğini söyledi.

Zarif şöyle bir hatırlatmada da bulundu: “Trump’a bu yersiz sözleri edenler daha önce de sıfır zenginleştirme konusunun ortaya atıldığını böylece İran ve Avrupa Birliği arasında anlaşmaya varılmasının engellendiğini ve sonuçta da yine İran’ın zenginleştirme oranı ve seviyesinin yüz kat daha arttığına yol açtığını da söylemelidirler. ”

Hukuki açıdan İran İslam Cumhuriyeti uranyum zenginleştirme hakkından barışçıl hedefler için yararlanmaktadır. Bu çerçevede ise Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu düzenli ve mevsimsel olarak yayımladığı raporlarda da İran’ın nükleer faaliyetlerinin barışçıl olduğunu onaylamıştır.

Barışçıl hedefler ile uranyum zenginleştirme gibi nükleer teknolojisi ve bilimsel getiriler özel bir ülkenin tekelinde olmamalı, hegemonya kurma ve şantaj aracı olarak da kullanılmamalıdır.

Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması-NPT’nin dördüncü maddesine göre barışçıl hedefler ile nükleer enerjisinden yararlanma kesin bir haktır.

İran Milli Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani’nin sözleri de bu noktayı hatırlatacak niteliktedir.

İran Milli Güvenik Yüksek Konseyi sekreteri barışçıl hedefler ile uranyum zenginleştirilmesinin NPT’ye üye tüm ülkelerin hakkı olduğuna ve bu hakkın alınamayacağına değinerek şöyle bir hatırlatmada bulundu: “Amerika’nın İran’ın uranyum zenginleştirme gibi yasal hakkını kabul etmesi Tahran’ın nükleer müzakerelere katılmasının şartı idi”

İran Milli Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Bercam Nükleer Anlaşmasına kalan tarafların da İran’ın uranyum zenginleştirme hakkını tasdiklediğine değinerek “Birleşmiş Milletler Teşkilatı Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararnamesi İran’ın zenginleştirme hakkını uluslararası zorunlu bir belge haline dönüştürmüştür. ” dedi.

İran İslam Cumhuriyeti artan nüfusu ve genç kesiminin gelişiminin gerektirdiği günden güne artan enerji ihtiyacını karşılamak için Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasına üye diğer ülkeler gibi bu anlaşmanın 4’üncü maddesine uyarak faaliyet göstermektedir.

İran üye ülkelerin nükleer enerjiden barışçıl hedefler için yararlanması hakkının yadsınamaz olduğuna vurgu yaparak bu doğrultuda faaliyetlerde bulunup planlamalar yapmaktadır.

Bu doğrultuda İran İslam Cumhuriyeti her daim Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasına ve UAEK tüzüğüne bağlı kalıp hiçbir zaman yasak faaliyetlerde bulunmamıştır. Bu yüzden İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasında da değinilen hakları vaz geçilmezdir.

Başa dön tuşu
Bugün 12 Mayıs 2025 (11) içerik yüklenmiştir.