Allah’ın izniyle imkansız olan mümkün olur, Gazze’nin zaferi gibi

İslam Devrimi Lideri Seyyid İmam Ali Hamaney, Kur’an âlimleri, hafızlar ve okuyuculardan oluşan bir gruba ümitle sebat etmeleri tavsiyesinde bulunarak, Allah’ın izniyle imkânsız gibi görünen şeylerin bile başarılabileceğini, bunun örneğini de Gazze’de Filistinlilerin 15 ay süren orantısız bir savaşın ardından ABD ve İsrail’e karşı kazandığı zaferde gördüğünü vurguladı.
Seyyid İmam Ali Hamaney, bu açıklamaları, 41. Uluslararası Kur’an Yarışması’na katılan kişilerle yaptığı pazar günü yaptığı toplantıda yaptı.
Toplantıda Seyyid İmam Ali Hamaney, katılımcıları ilk olarak İmam Hüseyin’in (PBUH) doğumundan dolayı tebrik etti. Kuran’ın sözlerini, yapısını, kavramlarını ve ilahi geleneklerini vurgulayarak bunları olağanüstü bir mucize olarak vurguladı. Ayetullah Hamaney, bu büyük mucizenin kullanılmasının insanlığın sorunlarını çözebileceğini ve insan toplumlarını organize edebileceğini belirtti.
Kuran’a ve Hz. Muhammed’in (S.A.V.) sürekli mucizelerine insanlık ve evren için muazzam bir lütuf olarak atıfta bulunarak, Kuran ile meşgul olurken ve Kuran’ı okurken, bireylerin Son Elçi’nin mucizesiyle karşılaştıklarını tam olarak kabul etmeleri gerektiğini vurguladı. Kuran’daki tevekkül (Allah’a güven) kavramını daha da açıklayan Lider, şunları söyledi: “Kur’an-ı Kerim’e göre, kim Allah’a güvenirse, O ona yeter; bu nedenle, tevekkülün koşulları yerine getirilirse, bu ilahi vaat kesinlikle yerine getirilecektir.”
Seyyid İmam Ali Hamaney, Allah’ın gerçek vaatlerine güvenmenin, O’na dayanmanın zihinsel ön koşulu olduğunu belirterek, “İnsan, Allah’ın izniyle imkânsız olanın bile mümkün olabileceğinden hiçbir şüphe duymadan, mutlak bir kesinliğe sahip olmalıdır.” dedi.
Gazze halkının Siyonist ve Amerikan rejimlerine karşı kazandığı zaferin imkansızın gerçekleşmesine örnek teşkil ettiğini belirtti. “Gazze’nin küçük bölgesinin halkının ABD gibi büyük bir güce karşı savaşacağı ve zafer kazanacağı söylenseydi, kimse buna inanmazdı. Ancak bu görünüşte imkansız olay Allah’ın izniyle gerçekleşti” dedi.
Lider, eylem sahasında bulunmayı, “Kim Allah’a güvenirse, O ona yeter” ayetinin yerine getirilmesinin ikinci koşulu olarak gösterdi ve Allah’ın her konuda sorumluluğun bir kısmını insanlara verdiğini söyledi. “Eğer Allah’ın vaatlerine dair zihinsel kesinliğe ek olarak, bu görevler de yerine getirilirse, şüphesiz her görev, imkansız görünse bile, başarılabilir hale gelecektir.”
Seyyid İmam Ali Hamaney’e göre, Küresel Kibirle yüzleşme sadece İran milletiyle sınırlı değil, “İran milleti ile diğerleri arasındaki fark, İran’ın şu gerçeği dile getirmeye cesaret etmesidir: ABD bir saldırgan, bir yalancı, bir aldatıcı ve hiçbir insani ilkeye bağlı olmayan bir sömürgecidir.” Bu nedenle, diye devam etti, İran milleti “Kahrolsun Amerika” diye slogan atarken, diğerleri bu gerçekleri dile getirme, ABD’ye karşı durma ve Küresel Kibirle mücadelede rol oynama cesaretinden yoksundur.
Lider, konuşmasının bir başka bölümünde, İran milletinin tüm kibirli güçlerin hizalanmasına karşı 46 yıldır gösterdiği sabır ve azmi, ülkenin farklı alanlarda büyümesinin nedeni olarak tanımladı. “İran milleti bu çatışmada bir darbe almadığı gibi, her alanda ilerledi ve ilerledi.” diye ekledi.
Lider ayrıca ülke çapında binlerce genç ve ergen Kuran okuyucusu ve ezbercisinin eğitilmesini ülkenin manevi ilerlemesinin bir örneği olarak gösterdi. Maddi yönlerden de ülkenin geliştiğini, gençler tarafından gerçekleştirilen çeşitli büyük başarılarla, “Bu ilerlemeler, Allah’a güvenerek, ulus zirveye ve arzu edilen konuma ulaşana kadar devam edecektir.” dedi.
Törenin başlangıcında, Meşhed şehrinde son zamanlarda düzenlenen Uluslararası Kur’an Yarışmaları’na katılan en iyi öğrenciler ve yetenekli genç Kur’an hafızları, Kur’an-ı Kerim’den bölümler okudu.