Amerika’da Siber Saldırılar Hususundaki İhtilaflar

Amerika’nın birçok federal kurumunu hedef alan en büyük siber saldırının gerçekleşmesi ve Amerika’nın aldığı büyük darbelerin ardından hem Amerika’nın siber gücü sorgulanmaya başlanmış hem de Amerika hakimiyet kademesinde ciddi ihtilaflar meydana gelmiştir.
Amerika’nın özel şirketleri ve devlet sektörüne yapılan geniş çaplı siber saldırıların gerçekleşmesi ve Amerika medyasının bu saldırıları Rusya’ya atfetmesi süreci geçen ilkbahar ayından başlayan ve birkaç hafta önce gündeme alınan bir husustu. Trump hükümeti içinde ise siber saldırıların faailleri hususunda farklı iddialar yer almaktadır. Ancak bu iddiaların arasındaki çelişkili durum da ortadadır. Amerika başkanı Donald Trump bu siber saldırıyı önemsiz göstermeye çalışmasına rağmen itham parmağını bu kez de diğer ülkelere doğrultmuştur. Trump medya organlarının hep Rusya’dan bahsettiğine değinerek ancak Çin’i bu siber saldırının faili olmakla suçladı ve şöyle bir Tweet attı:” Sahte medya organları geniş çaplı şekilde her şeyi abarttılar. Ben tüm açıklamaları yaptım. Her şey kontrol altındadır. ”
Buna karşın Amerika dışişleri bakanı Mike Pompeo ise Cumartesi günü Rusya’nın açık ve net bir şekilde Amerika devlet ajanslarına yönelik siber saldırının faili olduğunu iddia etti.
Amerika’ya yönelik geçmişte görülmemiş siber saldırı hususundaki açık çelişki ise birkaç noktayı gün yüzüne çıkarmıştır. İlk olarak Trump’ın, muhalifi sayılan Demokratların da söylediği gibi, Rusya’ya yakınlaşarak Moskova’nın rolünü inkar etmeye çalışmasıdır. Buna karşın Trump Amerika’nın asıl düşmanını Çin olarak görüyor ve her olayda Pekin’i suçlamak istiyor. Halbuki bu alanda hiçbir kanıt ve delil bile sunmamıştır.
İkinci mesele ise Trump ve Pompeo arsında siber saldırıların faili hususundaki açık ve net çelişkinin Trump hükümeti içinde ciddi koordinesizliğin göstergesi olmasıdır. Hatta kimi hassas ve kritik hususlarda ciddi ihtilafların olduğu da söylenebilir.
Öte yandan, bu siber saldırı ABD hükümeti içinde başka bir tartışmalı konu haline geldi. Üst düzey Demokrat ve Cumhuriyetçi milletvekilleri, önemli hükümet kurum ve kuruluşlarına yönelik geniş çaplı siber saldırılara ilişkin sessizliği nedeniyle Trump’ı sert bir şekilde eleştirdi. Bazıları, siber güvenlik ve altyapıya yönelik saldırının ana nedenlerinden biri olarak, dönem Siber Güvenlik ve Altyapı Ajansı başkanı olan Chris Krebs başta olmak üzere başlıca siber güvenlik yetkililerinin görevden alınmasını gösterdi.
Aynı zamanda, Trump aleyhine başka bir büyük suçlama da ortaya atıldı. Trump eleştirmenleri, başkanlığının son ayında, Trump’ın destekçilerini cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını protesto etmeye devam etmeye teşvik ederek yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde huzursuzluk yaratmayı amaçlamadığına, aynı zamanda temelde başkan olarak görevlerini göz ardı ettiğine inanıyor.
Amerika Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi başkanı Adam Schiff, Trump’ın kilit federal kurumlara yönelik son siber saldırı ile ilgili eksik bilgili olarak verdiği yanıtı eleştirerek Trump’ın sözlerini ulusal güvenliğe ihanet olarak nitelendirdi. Trump’ın son tweet’ine atıfta bulunan Schiff, Twitter’da şunları yazdı: “Kremlin’de yazılmış gibi görünen bir başka sahtekar tweet. Putin’in yalakalığının yapıldığını gösteren başka bir örnek. ”
Bu nedenle, Trump ulusal güvenliğe ihanetle suçlanmaktadır. Bu suçlama ciddileşirse ve diğer Kongre üyeleri tarafından desteklenirse, Trump’ın ihanet suçlamasıyla başkanlığından sonra yargılanması muhtemeldir.