
Belçika Dışişleri bakanı İran ile imzalanan Bercam nükleer anlaşmasını, Uluslararası bir anlaşma ve taahhüt şeklinde tanıtarak Avrupa’nın onu gerçekleştirme kabiliyetine sahip olduğunu ispat etmesi gerektiğini söyledi.
Belçika Dışişleri Bakanı Didier Reynders İran ve 5+1 grubu arasında imzalanan nükleer anlaşmanın Avrupa Birliği ve tüm dünya toplumu tarafından verilen bir taahhüt ve şeffaf bir anlaşma olduğuna işaretle, ” Avrupa Birliği’nin sadece İran Merkez Bankası ve Avrupa yatırım bankası gibi kamu kuruluşlar ile işbirliği yapmakla kalmayacağı üstelik büyük firmaları da İran’da faaliyete teşvik etmeye çalıştığını” vurguladı.
Amerika başkanı Donald Trump 8 Mayıs tarihinde yaptığı açıklamada Bercam nükleer anlaşmasından tek taraflı olarak çekildiğini ilan etse de Avrupa ve Avrupa Birliği hükümetleri söz konusu anlaşmaya bağlı kalacaklarını ilan ettiler. Bu yüzden Avrupa içinde taraflar arasında birçok oturum ve müzakere gerçekleşirken, Bercam nükleer anlaşmanın devam etme şartları hakkında İran ve Avrupalı yetkililer de bir araya geldiler.
İran İslam Cumhuriyeti de İslam inkılabı rehberi Ayetullah Hamenei’nin Avrupa’nın garanti vermesine dair direktifleri doğrultusunda, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan Bercam Anlaşmasının Avrupalı tarafların ancak İran çıkarlarının sağlanması konusunda pratik garantiler vermeleri halinde Bercam Anlaşması’nda kalacağını ilan etti.
Halihazırda Avrupa Bercam nükleer anlaşmasını korumaya çalışıyor. Zira bu anlaşma çeşitli boyutlarda Avrupa için önem taşıyor. Her şeyden önce, Avrupa Amerika’ya karşı bağımsızlığını korumaya çalışmalıdır. Bercam nükleer Anlaşmasının korunması Avrupalı yetkililere özel konum sağlamaktadır, bu da Atlantik Okyanusu’nun diğer kıyısının çıkarlarını umursamadan sırf kendi çıkarları ve siyasetleri uğruna Bercam’dan ayrılan Trump’ın siyasetleri ile ciddi oranda çelişmektedir.
Avrupalı yetkililer uygun tepkiyi göstermemek ve Washington yaptırım isteklerine boyun eğmekle, sadece bağımsızlıklarını kaybetmekle kalmayacakları, üstelik bazı ticari ve ekonomik çıkarlarını da kaybedeceklerini biliyorlar. Üstelik Bercam nükleer Anlaşmasının iptal edilmesi ise bölgesel ve uluslararası alanda geniş güvenlik sonuçları da olacaktır ve muhtemelen Avrupalılar diğerlerinden daha fazla bedel ödeyeceklerdir.
Buna ilaveten İran ile nükleer anlaşmaya varmak Avrupa Birliği’nin uluslararası alanda kazandığı büyük bir başarıdır. Avrupa Birliği Dış siyaset sorumlusu Federica Mogherini’nin belirttiğine göre hiçbir ülke tek yanlı olarak Bercam anlaşmasını iptal edemez zira bu ikili bir anlaşma değil, bu küresel bir mirastır. Nükleer anlaşmanın korunmasının Avrupa Birliği için iktisadi bir mesele olmadığını, aksine bir güvenlik konusu olduğunu belirten Mogherini, bazı ülkelerin nükleer anlaşmanın korunmasına dair öneriler sunduklarını ve bunların incelendiğini söyledi.
İşte bu sebeplerden dolayı anlaşmanın korunması, daha da fazla önem taşıyor. Avrupa Birliği enerji komiseri Miguel Arias Canete de bu konuda Avrupa Birliği’nin Amerika’nın Bercam konusundaki istekleri ve baskılarına karşı direneceğini söyledi.
Avrupalılar kendi çıkarları doğrultusunda Bercam nükleer Anlaşmasının korunmasını isterken yine de Amerika’nın İran’a karşı 2. Yaptırımları ve düşmanca tutumlarına mukabele etmek hedefi ile yeteri ve etkin araç ve imkanlar konusunda bazı endişeleri bulunuyor. Tüm bu şartlar Avrupa yetkililerinin İran’ın isteklerini sağlamak ve Bercam nükleer anlaşmasını korumak için diplomatik görüşmelere devam etmelerine sebep olmuştur. Belçika Dışişleri Bakanı Didier Reynders’in Bercam nükleer Anlaşması ile ilgili isteklerini de bu doğrultuda değerlendirmek gerekiyor