HaberlerBahreynDünyaOrtadoğu

Bahreyn’de muhalefetin parlamento seçimlerini boykot etme kararı

Bahreyn parlamento seçimleri ekim ayında düzenlenecek, ancak ülkedeki siyasi gruplar ve akımlar, seçimlerin boykot edilmesine vurgu yaptılar.

Bahreyn, 14 şubat 2011’den itibaren Al-i Halife rejimi ile halk arasında karşılaşmaya sahne olmakta. Bahreynliler, sosyal reform ve iktidar yapısında reformları talep ederek 14 Şubat 2011’de Al-ı Halife karşıtı protestolara başladı.

Bahreyn halkının protestolarıyla ilgili ilginç olan ise, Al-ı Halife  rejiminin, halk gösterilerini bastırmak için Al-ı Suud’dan yardım istemesidir. Al-ı Suud da, Bahreyn’de halk protestolarının başlamasından tam bir ay sonra, 14 Mart’ta barışçıl gösterileri bastırmak için Bahreyn’e adeta askeri çıkarma yaptı. Uluslararası toplum da bu ülke Müslümanlarının mazlumiyetinin daha fazla ortaya çıkmaması için Suudi Arabistan’ın Bahreyn halkına karşı bu hareketine hiçbir tepki göstermedi. 

Al-ı Suud’un askeri saldırısı ile birlikte Bahreyn’de ortam daha polisiye haline geldi ve halk ile Al-ı Halife arasında çatlak oluştu. Al-ı Halife protestoculara yönelik baskılar, cinayetler ve yaralanmalar, protestocuların tutuklanması, askeri yargılamalar, sivil toplum aktivistlerinin ve dini liderlerini haklarından mahrum bırakılması, Bahreyn dini ve siyasi liderlerinin sınır dışı edilmesi ve uzun süreli hapis cezasına çarptırılması gibi yöntemler izleyerek Bahreyn’deki herhangi bir reformu engellemiş oldu.

Bu şiddet eylemleri halkın gösterilerini durdurmazken üstelik halk ve rejim arsındaki çatlağı daha da derinleştirdi, öyle ki halkın hükümette “reform” talepleri “değişime” dönüştü.Zamanla, Bahreyn’deki yabancı müdahale daha da arttı, öyle ki Siyonist rejim de  Suudi Arabistan ile birlikte Bahreyn halkının ayaklanmasını bastırmak için Al-ı Halife’ye yardım ediyor.

Siyonist rejimle gizli ilişkileri bulunan Al-ı Halife rejimi, Beyaz Saray’da Amerika Başkanı Donald Trump’ın katkılarıyla Eylül 2020’de Kudüs’ü işgal eden rejimle ilişkileri normale döndürmek için Abraham anlaşmasını imzaladı. Manama hükümetinin bu hareketi halkın geniş çaplı itirazı ile karşılaştı. Bahreyn halkı bu anlaşmaya karşı muhalefetlerini açıklarken, Abraham anlaşmanın Al-ı Halife rejimin meşruiyetindeki kriz anlamında olduğunu belirttiler.

Bahreyn’de bu gibi olaylar ve gelişmeler, halkın rejime karşı muhalefetini daha da arttırdı.

Bu çerçevede Bahreyn halkı, rejime karşı farklı şekillerde itirazlarını sürdürüyorlar. Bunlardan biri seçimleri boykot etmektir. Muhalefet ise seçilmleri birkaç önemli nedenden dolayı boykot etmiştir.

Birincisi, Al-i Halife rejiminin meşruiyetten yoksun görmeleri ve seçimleri de, dünya kamuoyunu kandırmak için göstermelik bir girişim olarak bilmeleridir. Bu bağlamda İslami el Vefak Hareketi yaptığı açıklamada, seçimleri boykot ederek, yaptırımların Tağut rejimlerinin meşruluğunu kaldırmak için önemli araçlardan olduğunu kaydetti.

İkinci nedeni ise, muhalefetin parlamentonun Bahreyn’in siyasi rejiminde şimdiye kadar belli bir işlevi olmayışına inanıyor olmasıdır.

Üçüncü nedeni ise, seçimlerin Bahreyn’de despot rejimi halkın maslahatına aykırı şekilde perçinlemesidir.

Bahreyn devriminin manevi lideri Şeyh İsa Kasım, seçimleri boykot ederek, yapılacak seçimlerin sahte ve yalancı seçim olup, halkın haklarını gözardı ettiğini ifade etti.

Sonuç itibarıyla seçimlerin boykot edilmesi Bahreyn’de muhalefetin esas stratejisini teşkil ediyor./

Başa dön tuşu
Bugün 22 Haziran 2025 (103) içerik yüklenmiştir.