Bediüzzaman’ın Dilinden Ramazan: Dördüncü Bölüm
Ramazan-ı Şerifteki oruç, nefsin terbiyesine baktığı cihetindeki çokhikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: Nefis, kendini hür ve serbest ister ve öyle telâkki eder. Hattâ, mevhum bir rububiyet ve keyfemâyeşâ hareketi, fıtrî olarak arzu eder. Hadsiz nimetlerle terbiye olunduğunu düşünmek istemiyor. Hususan: dünyada servet ve iktidarı da varsa, gaflet dahi yardım etmiş ise, bütün bütün gasıbâne, hırsızcasına Nimet-i İlâhiyeyi hayvan gibi yutar.
İşte, Ramazan-ı Şerifle en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki; kendisi mâlik değil, memlûktür; hür değil, abiddir. Emir olunmazsa, en âdi ve en rahat şeyi de yapamaz; elini suya uzatamaz diye mevhum rububiyeti kırılır; ubûdiyeti takınır; hakikî vazifesi olan şükre girer…
Risale-i Nur Külliyatı 1958 Baskısı / Mektubat / 29. Mektub / İkinci Risale Olan İkinci Kısım / Dördüncü Nükte / Sayfa 370