Büyük Şeytan ABD, Kabil İHA’lı Saldırısında Rolü Olanların Cezalandırılmasını Engelliyor
Amerika’nın Afganistan’daki cinayetlerinin devamında Amerika savunma bakanı Lloyde Austin 10 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan Kabil’de düzenlenen İHA’lı saldırıda rolü olan askerlerin cezalandırılmayacağını bildirdi.
Afganistan’daki askeri varlığının son günlerinde ve saatlerinde ABD askerleri, Kabil havaalanının eteklerinde bir evi İHA ile hedef alarak yedisi çocuk olmak üzere on kişiyi öldürdü. Amerikalılar, bu cinayetin ardından Kabil havaalanında intihar saldırısı gerçekleştirecek bir araca roket saldırısı düzenlemeyi planladıklarını iddia ettiler.
ABD Hava Kuvvetleri Baş Denetmeni Sami Saeed, “Saldırı ekibi olay yerinde çocukların varlığından haberdar olmasa da, güvenlik kamerası görüntüleri füzenin insansız hava aracından fırlatılmasından hemen önce kameralarda en az bir çocuğun görüntülendiğini gösteriyor”. dedi.
Saldırıda üç çocuğunu kaybeden bir ailenin babası Raml ise “ABD’nın özür dilemesi yetmez. Ancak failler cezalandırılmalı” dedi. Amerika havadan yerde bulunan çöpü bile gördüğünü iddia ediyor, peki neden arka bahçedeki çocukları görmediler, bu ne demek saldırının kasıtlı olduğu demektir” ifadelerini kullandı.
ABD’nin Afganistan’ı işgal ettiği 20 yıl boyunca, ABD ordusu, Kandahar’da 16 kadın ve çocuğun öldürülmesi, Kunduz’da bir sivil hastanenin bombalanması ve çoğu sivil hastanenin bombalanması da dahil olmak üzere, yalnızca birkaçı ortaya çıkmış ve medyalarca yayınlanmış binlerce cinayet işlemiştir. Son zamanlarda, Kabil Havalimanı’nın etrafında çocukların öldürülmesi olayında ise bu cinayet ile ilgili yadsınamaz delil ve belgeler varken bu itiraflar yapılmaktadır.
Ancak Afganistan’da ve hatta Irak’ta işledikleri tüm cinayetlere rağmen, ABD ordusu her zaman ceza almaktan kaçmış ve muaf olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri’nin çeşitli ülkelerdeki askeri üslerdeki birliklerinin haklarına ilişkin olarak imzaladığı SOFA sözleşmesine göre, bir ABD askeri veya sivil personeli görevdeyken bir cinayet işlediğinde yalnızca bir ABD askeri yetkilisi tarafından yargılanabilir. Başka bir deyişle, ABD ordusunun görev yaptığı ülkelerin yerel mahkemeleri, ABD askeri suçlularını kovuşturma hakkına sahip değildir ve ABD ordusunun ihlalleri sadece ABD mahkemelerinde ele alınmalıdır. Bu anlaşmalar aslında Amerika Birleşik Devletleri’nin son birkaç on yılda kuvvetlerinin konuşlandırıldığı çeşitli ülkelere uyguladığı aynı kapitülasyon yasasının bir devamı niteliğindedir.
Bu konuda Afgan hükümetiyle yapılan önceki anlaşmalara göre gerekirse ABD ordusu askerleri yaptıkları suçlar ve cinayetlerden dolayı sırf ABD askeri mahkemelerinde yargılanacak. Bu durum, ABD ordusunun suçlarını örtbas etmek için giderek daha fazla uygun zemin yaratıyor. Yıllar boyunca Afganistan, Irak ve dünyanın diğer bölgelerindeki ABD askerleri, hava saldırılarında sivilleri öldürerek, tecavüz ederek, sivillerin ve siyasi şahsiyetlerin evlerine baskın düzenleyerek, uyuşturucu mafyasıyla işbirliği yaparak insan haklarını ağır şekilde ihlal ettiler, ancak ihlalleriyle orantılı olarak hiçbir zaman cezalandırılmadılar.
Aslında, ABD hükümetinin tüm insan hakları iddialarına rağmen, bu ülkenin Afganistan’daki askeri varlığı, sivillerin öldürülmesi, artan güvensizlik ve uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığında önemli bir artıştan başka bir şeyle sonuçlanmadı. Amerikan güçleri Afganistan’dan kaçarken gerçekleştirdiği İHA saldırısında 10 Afgan sivili öldüren failin cezasız kalması, ABD ordusunun suçlarını örtbas etmek istediğini ve ABD hükümetinin bu suçlara verdiği desteği bir kez daha gösterdi.
