Cumhurbaşkanı Reisi’nin Endonezya ziyaretinin önemi

İran dışişleri bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan Jakarta Post gazetesine verdiği röportajda Cumhurbaşkanı Reisi’nin Endonezya ziyareti öncesi bu ziyareti değerlendirdi ve bu ziyaretin ikili ilişkilerde bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi Pazartesi günü Endonezyalı makamları ile görüştü.
Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan iki ülke ilişkilerinin dönüm noktasında olduğunu iki büyük milletin yeni bir aşamaya ayak bastığına işaret ederek, iki ülkenin de stratejik konuma sahip olduğunu ortak kültürel ve medeniyetsel özelliklere sahip olduklarına da vurgu yaptı.
İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler artık sekizinci on yılında; İki büyük devlet olan İran ve Endonezya arasındaki ilişkilerin kökleri ise tarihe dayanmaktadır. Yüzyıllar önce iki ülke halkları İslam vasıtasıyla birbirleriyle derin bağlar kurabilmişler ve geçtiğimiz yüzyıllarda İranlı ve Endonezyalı Müslüman alim ve aydınlar arasında güzel etkileşimler olmuştur. İki ülke arasındaki dilsel bağlar, iki ülkenin hem Batı hem de Doğu Asya’daki halkları arasındaki eski etkileşimlerin bir başka kanıtıdır. Endonezya dilinde önemli sayıda Farsça kelimenin varlığı ve İmam Muhammed Gazali gibi ortak büyük isimlerin var olması, iki büyük millet olan İran ve Endonezya arasındaki tarihi bağların derinliğini anlatan ve aralarındaki ilişkilerin derinleşmesine zemin hazırlayan örneklerdir. İki millet de İran İslam Cumhuriyeti, Endonezya ile ilişkilerin dengeli, akıllı ve dinamik bir dış politika çerçevesinde geliştirilmesine özel önem vermektedir. Neyse ki her iki tarafta da bu irade var ve İran İslam Cumhuriyeti ile Endonezya Cumhuriyeti yetkilileri ilişkilerin çeşitli alanlarda gelişmesi için gerekli zemin ve düzenlemeleri oluşturmakta kararlı.
İki ülke arasındaki istişareler, ikili, bölgesel ve uluslararası düzeylerde geniş bir yelpazedeki farklı konuları kapsamaktadır. İran İslam Cumhuriyeti ve Endonezya Cumhuriyeti ikili ilişkilerde çeşitli siyasi, ekonomik, ticari, enerji, bilimsel ve teknolojik, kültürel, parlamento ve güvenlik alanlarında işbirliğini derinleştirmeyi amaçlamaktadır. Uluslararası forumlardaki çok iyi ilişkilere ve yapıcı işbirliğine ve karşılıklı desteğe rağmen, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin miktarının mevcut kapasiteler dikkate alındığında beklenenden uzak olduğunu itiraf etmeliyiz. Bu nedenle Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyetin Cakarta’yı ziyareti, iki ülkenin kamu ve özel sektörlerinin birbirini ekonomik ve ticari olarak tanıması için büyük bir fırsattır.
İran ile Endonezya arasında Güney-Güney işbirliği çerçevesinde kurulan bağlar tarihsel bir sicile sahiptir ve iki ülkenin dengeli bir dünya yaratma konusundaki ortak yaklaşımını göstermektedir. İki ülke, bölgesel ve uluslararası meseleler ile İslam dünyası konusunda ortak pozisyonlara sahiptir ve bu konularda taraflar arasında sürekli istişareler devam etmektedir. ASEAN ve İran arasında 2017 yılında imzalanan Dostluk Antlaşması ışığında İran İslam Cumhuriyeti’nin bu kurumun üyeleriyle ilişkilerini geliştirme iradesine yapılan vurgu, Endonezya’nın bu örgütün başkanlığını kullandığı ve İran ile ilişkilerde büyük bir fırsat aradığı görülmektedir. Bu ilerici kurumun diğer üyeleriyle ilişkiler ASEAN ile Ekonomik İşbirliği Örgütü arasında bölgesel bağlar kurma olasılığını artırıyor. İslam ülkelerinin birliğinin gerekliliğinden, gerçek İslam’ı dünyaya yayma çabalarından, aşırıcılık ve İslamofobi ile mücadeleye, mazlum Filistin ulusu da dahil olmak üzere dünyadaki Müslümanların çıkarlarını desteklemeye kadar uzanan konular, bağlantı noktalarından bazılarıdır. İki ülkenin dış politikasını bir araya getiren ortak noktalar bunlardan ibarettir. Bu çerçevede, İslam ülkelerinin en fazla bulunduğu bölge olan Batı Asya bölgesi ülkelerinin, bölge dışı güçlerin müdahalesi olmadan mevcut yanlış anlamaları aşarak içsel bir bölgesel düzen kurabileceklerine inanmaları büyük önem taşıyor. İran ile Suudi Arabistan arasında bu yönde müzakereler yapıldı. İki ülkenin doğru yolda olduğuna ve bu anlayışın bölgenin ve İslam dünyasının istikrarı ve refahı için somut sonuçlar getireceğine inanmak gerekir.