Sahih-i Buhari’de geçen bir rivayete göre, Hz. Muhammed’in kızı Hz. Fatıma (s.a), cennet kadınlarının efendisi olarak tanıtılmıştır: “Seyyidetü Nisa-i Ehlil Cenne Fatıma.”
Hz. Fatıma (a.s), yaygın olarak Fatıma Zehra olarak bilinir (5 Bi’set – 11 H.K.). İslam Peygamberi Hz. Muhammed ve Hz. Hatice’nin kızı ve İmam Ali’nin eşidir. O, Ehl-i Abâ’nın (Kisa Ashabı) beş üyesinden biridir ve Kur’an’da Ahzâb Suresi’nin 33. ayeti olan Âyet-i Tathir ile masum kabul edilir. Hasan, Hüseyin, Zeyneb ve Ümmü Gülsüm , Hz. Fatıma’nın (a.s) çocuklarıdır. Zehra, Betül, Sıddîka Şehîde, Seyyidetü Nisâil Âlemin (iki âlemin en üstün kadını) lakaplarıyla ve Ümmü Ebiha (babasının annesi) künyesiyle tanınır. Hz. Fatıma, Peygamber ile birlikte Necranlı Hristiyanlarla Mübâhele olayına katılan tek kadındır.
Çocukluk ve Gençlik Dönemi
Hz. Fatıma’nın çocukluğu ve gençliği hakkında az sayıda rivayet vardır. Bu döneme dair sadece müşriklerin şiddetine karşı Peygamber’e destek oluşu, Şi’b-i Ebu Talib’deki zor zamanlar ve İmam Ali ile birlikte Medine’ye hicret ettiği bilgileri aktarılmıştır.
Evlilik ve Medine Dönemi
Hz. Fatıma, hicretin ikinci yılında İmam Ali ile evlenmiştir. Hicretten sonra Mekke’nin fethi gibi bazı savaşlarda Peygamber’e eşlik etmenin yanı sıra toplumsal faaliyetlerde de bulunmuştur. Hz. Fatıma, vefatından önce İmam Ali’ye, muhaliflerinin cenaze namazında bulunmamasını ve gece vakti defnedilmeyi vasiyet etmiştir.
Beyanat
Hz. Fatıma’nın Sünni ve Şii kaynaklarda siyasi ve dini söylevleri özellikle Peygamber’in vefatından sonra vurgulanmıştır. Bunlardan en meşhuru, Fadak Hutbesi’dir. Bu hutbe, Sünni âlimlerden İbn Teyfûr (204-280 H.K.) tarafından da nakledilmiştir.
Vefat
Hz. Fatıma, Peygamber’in vefatından altı ay sonra, 3 Cemâziye’l-âhir 11 H.K. tarihinde Medine’de yaşanan olaylar bazı olaylar sonucu yaralanarak vefat etmiştir. Vasiyeti üzerine gece vakti gizlice defnedilmiş ve Türbesi belli olmamıştır. Tarihi kaynaklara göre, İmam Ali, eşini yıkayıp namazını kıldırmıştır. Namaza İmam Hasan, İmam Hüseyin, Abbas bin Abdülmuttalib, Mikdad, Selman, Ebu Zer, Ammar, Akil, Zübeyr, Abdullah bin Mesud ve Fazl bin Abbas gibi birkaç kişi katılmıştır.
Fatımiye ve Kadınlar Günü
Ehl-i Beyt’i sevenler, onun vefat günlerinde Fatımiye Günleri olarak matem tutarlar. İran’da Hz. Fatıma’nın doğum günü (20 Cemâziye’l-âhir), Kadınlar ve Anneler Günü olarak kutlanır. Hz. Fatıma ve Zehra, kız çocuklarına en sık verilen isimler arasında yer alır.
Faaliyetler ve Hayırseverlik
Hz. Fatıma, Medine’ye hicret, Uhud Savaşı’nda Peygamber’in tedavisi, Hendek Savaşı’nda erzak taşıma ve Mekke’nin fethi gibi olaylarda aktif rol almıştır. Ancak onun siyasi faaliyetleri, Peygamber’in vefatından sonraki kısa ömrüne yoğunlaşmıştır. Sadeliği, cömertliği ve yoksullara yardım etmesiyle tanınır. Evlilik gününde yeni kıyafetini yoksula bağışlaması ve yiyeceğini üç gün üst üste ihtiyaç sahiplerine vermesi, onun bu özelliklerine örnek gösterilir.
İlmi Yönü
Hz. Fatıma, kadınların fıkhi ve inanç sorularını cevaplamıştır. Hadislerinden bir kısmı hem Şii hem de Sünni kaynaklarda yer alır. Bu hadisler, inanç, fıkıh ve ahlak konularını kapsar. Hz. Fatıma’ya atfedilen hadislerin bir kısmı zamanla kaybolsa da eserlerden bahsedilmeye devam edilmiştir.
Tespih Duaları
Hz. Fatıma’nın meşhur Tespih-i Zehra duası, Peygamber tarafından kendisine öğretilmiştir. Bu tespih, farklı İslam mezheplerince namazlardan sonra okunmaktadır.
Allah Katındaki Değeri
Şii ve Sünni âlimler, Şûra Suresi’nin 23. ayetini (Âyet-i Meveddet) temel alarak Hz. Fatıma’nın sevgisinin Müslümanlara farz kılındığını belirtmişlerdir. Peygamber’in Hz. Fatıma’ya olan sevgisi, onun hem dünya hem de ahiret kadınlarının en üstünü olduğunu gösterir.
Bu bilgiler, Hz. Fatıma’nın İslam dünyasında eşsiz bir yere sahip olduğunu gözler önüne sermektedir.
Hz. Fatıma’nın (s.a) Peygamber’e Olan Sevgisi ve Peygamber’in Ona Olan İlgisi
Hz. Peygamber, Hz. Fatıma’ya (s.a) derin bir sevgi besler ve ona özel bir ilgi gösterirdi. Hadis-i Bızıa olarak bilinen bir rivayette, Hz. Fatıma’nın (s.a) Peygamber’in bir parçası olduğu belirtilmiştir:”Fatıma benim bir parçamdır; onu üzen, beni üzer.”Bu hadis hem Şii hem de Sünni kaynaklarda Ahmed bin Hanbel ve Şeyh Müfid gibi erken dönem hadisçiler tarafından nakledilmiştir. Rivayetlere göre, Hz. Peygamber bir yolculuğa çıkmadan önce vedalaştığı son kişi Hz. Fatıma (s.a) olurdu ve döndüğünde de ilk ziyaretini ona yapardı.
Cennet Kadınlarının En Üstünü
Hz. Fatıma’nın (s.a), cennet kadınlarının efendisi olduğu hem Şii hem de Sünni hadislerde vurgulanmıştır. Onun, dünya ve ahiretin en üstün kadını olduğu rivayet edilmiştir.
Mübâhele Olayında Seçilen Tek Kadın
Necranlı Hristiyanlarla gerçekleşen Mübâhele olayında, Peygamber’in yanında yer alan tek kadın Hz. Fatıma’dır (s.a). Bu olay, Al-i İmran Suresi’nin 61. ayetinde geçmektedir. Hz. Peygamber’in bu önemli olaya sadece ailesinden Hz. Fatıma (s.a), İmam Ali, Hasan ve Hüseyin ile katılması, onun İslam’daki yüksek konumunu bir kez daha göstermektedir.
Peygamber Neslinin Devamı
Hz. Peygamber’in soyunun devamı Hz. Fatıma (s.a) aracılığıyla olmuştur. Kur’an’daki Kevser Suresi’nde geçen “Sana bol nimet verdik” ifadesi, birçok tefsirci tarafından Hz. Fatıma’nın (s.a) ve onun soyundan gelenlerin İslam’a olan katkıları olarak yorumlanmıştır.
İlmi ve Dua Geleneği
Hz. Fatıma (s.a), İslam tarihinde hem ilmî hem de manevi derinliği ile anılmıştır. Kadınların sorularını cevaplamak, dini meseleleri açıklığa kavuşturmak gibi birçok faaliyette bulunmuştur. Ona nispet edilen dualar ve ibadetler, İslam dünyasında büyük bir manevi miras oluşturmuştur. Özellikle Tespihat-ı Zehra, tüm mezhepler tarafından kıymetli bir ibadet olarak kabul edilmiştir.
Sadelik ve Cömertlik
Hz. Fatıma (s.a), yaşamında sade ve cömert bir hayat sürdürmüştür. Onun, yoksullara yardım etmeye ve ihtiyaç sahiplerini gözetmeye yönelik birçok örnek davranışı, hem Şii hem de Sünni rivayetlerde geniş yer bulmuştur. Evlilik gününde gelinliğini bir yoksula bağışlaması ve ailesiyle birlikte üç gün boyunca iftar yemeklerini fakirlerle paylaşması, onun bu özelliklerini yansıtan en bilinen örneklerdir.
İbadet ve Takva
Hz. Fatıma’nın (s.a) gece ibadetlerine, uzun namazlarına ve sürekli dua edişine dair rivayetler, onun İslam’daki yüksek maneviyatını göstermektedir. Komşuları ve çevresi için ettiği dualar, onun başkalarını öncelikli kılma anlayışını sergiler. Ayrıca şehitlerin kabirlerini ziyaret etmesi, toplumsal dayanışma ve hatıralara sahip çıkma bilincinin bir göstergesidir.
Sonuç: İslam Tarihindeki Yeri
Hz. Fatıma (s.a), sadece Peygamber’in kızı değil, aynı zamanda İslam’ın en önemli şahsiyetlerinden biri olarak kabul edilir. Onun, ilmi, siyasi ve manevi mirası, İslam dünyasında büyük bir etki bırakmıştır. Şii ve Sünni kaynaklarda övgüyle bahsedilen Hz. Fatıma (s.a), iman, cesaret, sadakat ve fedakârlığın örnek bir temsilcisidir.