Yemen savaşı, insani açıdan korkunç bir ebada ulaşmıştır ve insani felaket her geçen gün Yemen’de daha da artıyor.
Suudi rejim ABD’nin desteğiyle Mart 2015’te Yemen’e saldırmaya ve havadan karadan ve denizden abluka uygulamaya başladı. Bu savaşta şimdiye kadar binlerce masum insan hayatını kaybetmiştir.
İran İslam Cumhuriyeti, Yemen’deki kriz ve savaşın son bulması için ilk günlerden itibaren ciddi şekilde çabalarda bulunmuştur.
Son günlerde İran ile 4 Avrupalı ülke İtalya’nın başkenti Roma’da Yemen krizini ve ebadını el almak ve bu kriz için çözüm bulmak amacıyla toplandılar.
İran ile AB arasında Yemen krizi ile ilgili ilk tur görüşmeler Şubat 2018’de Almanya’nın Münih kentinde düzenlenmişti.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Caberi Ensari İran ile AB arasında yapılan bu görüşmelerin İran’ın Yemen krizinin çözümüne katkı, çaba ve girişimleri çerçevesinde olduğunu ifade ederek, Avrupalı ülkeler ile Yemen hakkında 3. tur görüşmelerin AB’nin merkezi Brüksel’de Haziran ayının ikinci yarısında düzenleneceğini bildirdi.
Suudi Arabistan, Irak, Suriye ve Yemen’de terör örgütlerine para ve silah desteğinde bulunmak suretiyle yabancı aktörlerin bölgesel meselelere dahil olmasına zemin sağladı.
Bu bağlamda Riyad, kendi bölgenin birinci gücü olarak görüp, özel bir rol biçmiş gözüküyor, oysa bu kuruntudan başka bir şey değil. Savaş çığırtkanlığı ve tek taraflı ve yıkıcı koalisyonların kurulması, bölge dışı aktörlerin müdahalesi ve Batı Asya’da terör örgütlerinin türemesine sebebiyet vermiştir.
Kuşkusuz bölgedeki her türlü güvensizlik ve istikrarsızlık tüm bölge ülkelerinin zararına olur. Afganistan, Irak ve Suriye örneklerinde bu acı gerçekler bölge ülkelerince hissedildi.
İran İslam Cumhuriyeti, bölge istikrarı ve güvenliğini, başka ülkelerin iç işlerine karışmamak, halkın isteğine saygı göstermek, yabancı aktörlerin bölgesel denklemlere müdahaleci girişine karşı çıkmakta görüyor.
İran İslam Cumhuriyeti, bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkı amacıyla “Fars Körfezi’nde Bölgesel Diyalog Forumu”nun kurulmasını önermiştir.
Batı Asaya bölgesi savaş, çatışma ve radikalleşme ateşinde cayır cayır yanarken İran İslam Cumhuriyeti, sorunların çözümü için bölge ülkeleri arasında diyalog önerisinde bulunuyor.
Yaklaşık 20 yıldır, Afganistan, Irak, Suriye, Yemen ve Libya, savaş ve katliamlara maruz kalmıştır ve şimdiye kadar yüz binlerce insan bu savaşlarda yaşamını yitirmiştir.
Oysa bölgesel işbirliği ve bölge ülkeleri arasındaki güvensizlikler ve anlaşmazlıklar giderilmesiyle, bu tür çatışmaların önüne geçilebilirdi.
Ancak son yıllarda özellikle Suriye ve Yemen’de savaşın başlamasından sonra İran İslam Cumhuriyeti, bu krizlerin çözümü için planlar ve öneriler sunmuştur. Örneğin Suriye’de İran ateşkesin sağlanması, yeni anayasanın hazırlanması, kapsayıcı ve kucaklayıcı hükümetin kurulması ve tüm siyasi gruplar ve akımların katılımıyla Suriye’de seçimlerin düzenlenmesine vurgu yapmıştır. İran İslam Cumhuriyeti tarafından Yemen’deki savaşın son bulması için yine benzeri bir öneri gündeme getirilmiştir. Buna rağmen bölgedeki bazı ülkeler, Suriye veya Yemen’de birkaç haftalık zafer ümidiyle bu ülkelerde savaşın sürmesine vurgu yaptı.
Ancak Riyad yöneticileri, İran’ın bölgedeki istikrarlaştırıcı rolüne tahammül edemiyorlar.
İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, binlerce işçi ve girişimciyi kabul ettiği görüşmede bölgedeki gelişmelere işaretle, Amerikalılar’ın İran İslam Cumhuriyeti nizamı ve muktedir İran halkıyla mücadele bedelini kendileri değil bazı bölge devletlerini dayatmaya çalıştığını belirterek şöyle beyan etti:
“Bazı bölge ülkeleri şunu bilmeliler, eğer İran İslam Cumhuriyeti ile karşı karşıya gelirlerse muhakkak, darbe alıp, yenilecekler. Ancak Akılları varsa eğer, ABD’ye aldanmamalılar.”
İran’ın Bağdat ve Şam’ın yasal hükümetinin talebi üzerine Irak ve Suriye’ye danışmanlık yardımları, aslında İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgede terörizmle mücadele ve istikrar sağlamak için kabul ettiği bedellerdir.
İran İslam Cumhuriyeti, Suudi Arabistan başta olmak üzere komşu ülkelerinden hiçbiriyle karşılaşma veya yıkıcı bir rekabet içine girme niyeti yoktur. Ancak bölgede olumlu rol ifa eden bir aktör olmak için kararlıdır.