
Esirler Araştırma Merkezi Müdürü Rafet Hamdune, Siyonist işgalcinin esirlere serbest bırakılacakları zaman “gayrımeşru savaşçı” adı altında verdiği cezalar ile idari cezaların ve bu cezaların uzatılmasının insan haklarına ve uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu söyledi.
İdari cezaların ve bu cezaların uzatılmasının İngiliz idaresi döneminden beri uygulanan olağanüstü hal kanunlarına göre gizlilik gerekçesiyle hiçbir suçlama olmadan ve şeffaf bir yargılama yapılmadan gerçekleştiğini belirten Hamdune, idari cezaların esirleri ve aileleri üzerinde sallanan bir kılıç gibi durduğunu belirtti.
Siyonist işgalcinin idari ceza alan esirleri genelde En-Nakab, Ofer ve Mecdu cezaevlerinde topladığını söyleyen Hamdune, idari cezalı esirlerin sayısının zamanla değiştiğini ve halihazırda 220 idari cezalı esir, 7 “gayrımeşru savaşçı” adıyla tutulan esir bulunduğunu kaydetti.
Hamdune, idari cezalı esirlerden cezaları iki, üç, dört, beş kez uzatılanlar olduğunu ve hatta bazılarının cezasının arka arkaya sekiz kez uzatılarak beş yılı açtığını söyledi.
Esirler Araştırma Merkezi Müdürü, Siyonist işgalcinin mahkumiyeti sona erdiği halde idari ceza ile esir tuttuğu Gazzeli esirlere Gazze’den çekildikten sonra Gazze’de askeri yönetici bulunmadığı için asılsız bir şekilde “gayrımeşru savaşçı” adı verdiğini bildirdi.
Rafet Hamdune, Siyonist işgalcinin gerçek yüzünü dünyaya göstermenin vaktinin geldiğini belirterek, işgal devletinin demokrasi iddiasının asılsız olduğunu özellikle Batı insanına anlatılmasının önemine dikkat çekti.