Belarus

Polonya’nın göçmen krizini çözme konusunda Avrupa’yı eleştirmesi

Belarus ve AB sınırında göçmen krizinin devam etmesine rağmen Varşova yönetimi kendi sert tutumu çerçevesinde bazı Avrupa liderlerinin bu krizi çözmek için arabuluculuk çalışmalarını eleştirdi.

Bu bağlamda Polonya hükümet sözcüsü Çarşamba günü yaptığı açıklamada Varşova hükümetinin Almanya başbakanı Angela Merkel ile Belarus cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ve Fransa cumhurbaşkanı Emanuel Macron ile Rusya cumhurbaşkanı Vladimir Putin arasında yapılan görüşmelerden daha önce haberdar olduğunu söyledi.
Polonya hükümet sözcüsü, Merkel ile Lukaşenko arasındaki telefon görüşmesine işaretle bu konudan hayret ettiğini, şartları anladığını fakat bunun iyi bir adım olmadığını söyledi.
Hali hazırda AB’nin isyankar üyesi olarak bazı Avrupa ülkeleri tarafından tanınan Polonya’nın sağcı hükümeti, sığınmacılar konusunda da kendi yöntemine göre davranıyor.
Belarus ve Polonya sınırlarında göçmen krizinin başlamasından itibaren Varşova, bu ülke sınırları arkasında bu ülkeye girerek Almanya’ya doğru gitmek isteyen binlerce göçmene insanlık dışı davranış ve sert muamelede bulunuyor. Öyle ki Polonya hükümetinin bu bağlamdaki girişimleri hiçbir insan haklar kriteri ve bu cümleden AB kriterleri ile uyuşmuyor.
Varşova 2 eylül 2021 tarihinden itibaren Belarus ile ortak sınır bölgesinde olağan üstü hal ilan ederek bölgeye gazeteciler ve insan hakları örgütlerin girmesine izin vermiyor. Polonya parlamentosu da son günlerde Belarus ile ortak sınırda 100 km’lik bir duvarın inşası için nihai onayı verdi.
Varşova söz konusu duvarın inşaatı için AB’den gerekli bütçeyi sağlayamayınca şimdi tek başına söz konusu duvarın inşaatına aralık ayında başlamak istiyor.

Polonya yönetimi son haftalarda binlerce polis, sınır muhafız alayları ve askeri, Belarus ile ortak sınırda konuşlandırarak sınır boyunca geçici bir çıt ve barikat oluşturmuştur.
Varşova hükümetinin sert ve acımasız siyasetleri nedeniyle Polonya ve Belarus ortak sınırında bulunan göçmenlerin durumu içler acısı ve facia boyutundadır. Alınan haberlere göre yaklaşık 4 bin göçmen iki ülke sınırında mahsur kalmıştır.

Bir yandan Belarus sınır muhafızları göçmenleri Polonya sınırına doğru yönlendirmeye ve sınırdan geçmeye mecbur bırakırken diğer yandan Polonya sınır muhafızları ise onların sınırı geçerek ülkeye girişini engellemek için şiddete başvuruyorlar.
Bölge ve mevsimin kötü ve soğuk hava şartlarında başlarında bir çatı olmadan ve gece en düşük ile gündüz en sıcak hava sıcaklığının sıfır ila 5 derece arasında değişen hava şartlarında yaşam mücadelesi veren göçmenler, yiyeceksiz, çadırsız ve tıbbi hizmetlerden yoksun olarak yaşıyorlar.

Salı günü de Polonya güvenlik güçleri helikopterlerin uçuşu ile birlikte göz yaşartıcı gaz ve TOMA’larla sıkılan tazyikli su ile sığınmacıları bastırmaya ve onların sınırı geçmesini engellemeye çalıştı. Polonya savunma bakanlığının twitter hesabı ise sığınmacıları “tehlikeli ve öfkeli saldırganlar” şeklinde nitelendirdi.
İnsan hakları örgütlerin bildirdiğine göre şimdiye kadar bu bölgede aralarında 14 yaşındaki genç bir Iraklının da bulunduğu en az 9 sığınmacı son günlerde burada hayatlarını kaybettiler. İki ülke sınırı arasında mahsur kalan sığınmacıların bir çoğunu Iraklı ve Afganlı kadınlar ve çocuklar oluşturuyor.
Sığınmacıların yaşadıkları zor şartlar ve maruz kaldıkları insanlık dışı muamele aralarında BM’in de bulunduğu bazı uluslararası kurumların AB’ye uyarıda bulunmasına sebep oldu. Buna rağmen AB ise uygulamada Polonya’yı bu konuda sollamış bulunuyor.
Göç işleri seçkin uzmanı Gerald Kenaus ise söz konusu sığınmacıların durumuna ve AB’nin kendi sınırlarında yaşanan en büyük ahlaki krize işaretle, AB’nin tüm ilkelerin çiğnendiği bir oyun sergilemekte olduğunu belirtti.

Başa dön tuşu
Bugün 18 Mart 2025 (16) içerik yüklenmiştir.