
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah, İsrail’in şu an ne savaş ne de barışa kadir olmadığını söyledi.
Nasrullah, İsrail’in şu anda stratejik bir çıkmaz içinde olduğunu, ne zaman isterse barış veya savaş gerçekleştirecek kudreti olmadığını ve herhangi bir savaş halinde İsrail’in zafer elde etmesinin bir güvencesi olmadığını söyledi.
El-Manar televizyonuna açıklama yapan Nasrullah, “Lübnan, Suriye ve Filistin’de sağlam bir tutum gördüğünde ve direnişin gücünden emin olduğunda İsrail atacağı her adımı yeniden gözden geçiriyor” diyerek, direnişin daha güçlü, eskisinden daha iyi, hazırlık, kültür, iman, teçhizat ve daha birçok unsur açısından en üst düzeyde olduğunu ve İsrail’in herhangi bir saldırısına karşı hazır olduğunu vurguladı.
Lübnan İlerici Sosyalist Parti Genel Başkanı Velid Canbulat’ın Suriye’ye gerçekleştirdiği ziyarete de değinen Nasrullah, “bu ziyarette Lübnanlılar, Lübnan siyaseti ve Suriye-Lübnan ilişkileri için bir çıkar söz konusudur” diyerek, her zaman için ileriye baktıklarını ve geçmiş tecrübelerden ibret alıp faydalandıklarını, ama Lübnan’ın her alanda maruz kaldığı tehditlerin yanı sıra geleceğinin tutum ve davranışlara bağlı olduğunu ifade etti.
Dünkü ziyaretin gerçekte güzel bir sonuç ve Sayın Beşşar el-Esad’a teşekkür etmek için uygun olduğunu söyleyen Nasrullah, “Başından beri bunun kolay olmayacağını, Suriye ve Lübnan’da bu çerçevede birçok söylem ve tartışma söz konusu olacağını biliyordum. Ancak Cumhurbaşkanı el-Esad’ın görüşme esnasında, el-Manar televizyonuna yaptığı açıklamadaki tüm sözlerinin yanısıra tutumlarıyla bazı lider ve yöneticilerin göz önünde bulundurabileceği tüm kişisel görüşlerden uzak olduğunu gördüm” dedi.
Nasrullah, Cumhurbaşkanı el-Esad’ın tıpkı büyük bir Arap lideri gibi davrandığını; bölgedeki çatışmanın doğasının yanı sıra tüm ilişkilere hükmeden çatışma öncelikleri, ilişkilerden meydana gelebilecek sonuçlar ve geçmişte yaşanan olaylarla ilgili stratejik bir teşhise sahip olduğunu söyledi.
El-Esad’ın el-Manar’daki röportajını izlediğini belirten Nasrullah, “Suriye’nin kriterleri vardır. Birincisi, İsrail’in düşman olduğudur. Dolayısıyla İsrail’in sergileyebileceği herhangi bir düşmanlığa karşı Lübnan’ın güçlü ve korunmuş olmasını istemektedir. Zira bu ulusal ve milli sorumluluğunun bir parçasıdır. Bu da Lübnan’a zarar veren, Suriye’ye zarar vermiştir anlamına gelir. Bundan dolayı Suriye’nin her zaman en zor koşullarda dahi direnişin yanında olduğunu ve hiçbir zaman direnişe bir komployu kabul etmediğini görmekteyiz” diyerek Suriye-Lübnan arasında gerginliğin söz konusu olduğu 2004 yılında Cumhurbaşkanı el-Esad’a Lübnan’daki direnişi sonlandırmayı ve silahsızlandırılmasını taahhüt etmesi halinde, “Lübnan’ın Suriye’ye ait olması konusunda uluslararası iltizam sağlanması ve Suriye’nin sonsuza dek Lübnan’a hükmetmesi” teklifi sunulduğunu ancak el-Esad’ın bu teklifi reddettiğine işaret etti.