Siyonist işgal güçleriyle doğrudan görüşmeleri başlatmak için masaya oturmaya hazırlanan Abbas’ın beri tarafta da iyice ipleri koparması ve azgınlaşması söz konusu görüşmelere Filistin halkının değil tamamen işgalci siyonistlerin hesabına gitme niyetinde olduğunu gösteriyor. İşgal güçleri Gazze’ye yönelik hava saldırıları düzenleyerek cinayetler işlerken, insanları topluca yaralarken, 1948’de işgal edilmiş bölgede köyleri yıkarken, Kudüs’te yıkım ve yahudileştirme faaliyetlerini hızlandırırken Abbas’ın milisleri de yeni baskınlar ve tutuklamalar gerçekleştiriyorlar. Birbirine paralel gerçekleşen bütün bu saldırılar ve baskınlar Netanyahu ile Abbas’ın aynı amaca hizmet ettiği konusunda şüpheye mahal bırakmıyor.
Dün gece (31 Temmuz Cumartesi) Filistin davasının karizmatik şahsiyetlerinden ve aynı zamanda Filistin Âlimler Birliği’nin başkanı Şeyh Hamid el-Beytavi’nin evine Abbas’ın milisleri tarafından baskın düzenlendi. Milisler baskını evin bahçe duvarını yıkarak içeri girmek suretiyle çok iğrenç ve utanç verici bir muameleyle gerçekleştirdiler.
Şeyh Beytavi’nin yakınlarından alınan bilgiye göre güç kullanarak eve giren Abbas milisleri, şeyhin üç oğlunu gözaltına aldılar. Bunlar Uluslararası Dayanışma Kurumu’nda hukuk araştırmacısı ve gazeteci olarak çalışan Ahmed el-Beytavi, Nasr el-Beytavi ve İslam el-Beytavi. Bu kişilerin her üçü de daha önce hem işgalci siyonistler hem de Abbas’ın elemanları tarafından gözaltına alınarak sorgulanmışlardı.
Filistin Âlimler Birliği Başkanı Hamid el-Beytavi aynı zamanda Filistin Parlamentosu’nun Değişim ve Islah Grubu mensubu üyelerinden.
Abbas milislerinin onun evine arsızca baskın düzenlemeleri Mahmud Abbas’ın işgalci siyonistlerle masaya oturmadan önce onlara sunabileceği ve üstlendiği görevi yerine getirme konusunda takdim edebileceği taze bir paketinin olmasını arzuladığı intibaı veriyor.
