Son günlerde Azerbaycan Cumhuriyetinde İlham Aliyev hükümetinin uygunsuz ve istenmeyen bazı hareketleri, bölgedeki siyasi çevreler, İran ve Azerbaycan Cumhuriyeti’ndeki sosyal paylaşım siteleri kullanıcılarından olumsuz tepkilerle karşılaştı.
Bu bağlamda Azerbaycan Cumhuriyeti cumhurbaşkanı İlham Aliyev Ermenistan güçlerine saldırı yıldönümü olan 27 Eylül 2021 tarihinde yayınladığı mesajda bundan önce eşine rastlanmayan ve beklenmedik bir harekette bulundu.
Aliyev açıklamasında, Ermenistan’ın yerine İran’ı dış düşmanı olarak hitap etti. 2003 yılından itibaren babası Haydar Aliyev’in yerine sürekli olarak bu ülkenin cumhurbaşkanlığı koltuğunda bulunan bu tecrübesiz politikacı, olgunlaşmamış sözler ve açık bir küstahlıkla, İran’ın Azeri etnik grupları kışkırttığını söyledi.
Azerbaycan Cumhuriyeti cumhurbaşkanının sözlerinden anlaşıldığı gibi, Aliyev bir nevi kendini yükseklerde görme kompleksine kapılmış ve bu bağlamda kendini dünyada Azerice konuşanların lideri olarak tanıtmaya çalışmaktadır. Özellikle de Aliyev’in, İran’ın kuzey batı bölgesinde ordu ve İslam inkılabı muhafızlar ordusunun ortaklaşa gerçekleştirdiği tatbikata çok amatörce yaptığı açıklamada, “dünyada Azerice konuşanların itirazda bulunmasına” değinerek bu hareketin düşmanca olduğunu ifade etmesi, bu konunun kanıtıdır.
Aslında Azerbaycan Cumhuriyeti cumhurbaşkanı son aylarda ve yıllarda Bakü ve Ankara’nın ortaklaşa düzenledikleri tatbikatlara yönelik Ermenistan yetkililerinin itirazlarına karşı, kendi topraklarında istedikleri eylemde bulunma haklarına vurgu yaparken, İran’ın kendi topraklarında ve sınır bölgelerinde askeri tatbikat düzenlemesini Bakü’ye karşı hasmane operasyonlar olarak görmesi şaşırtıcıdır.
Aslında İlham Aliyev, Nahcivan’da bir kaç ülke ile ortak askeri tatbikat düzenlerken, hatta Hazar liderleri anlaşmasına aykırı olarak bölge dışı bir ülke ile Hazar Denizi’nde bir deniz tatbikatı düzenlemeye çalışırken ve Siyonistlerin Azerbaycan Cumhuriyeti ve İran ortak sınırlarındaki varlıkları hayret verici şekilde artarken İran’ın vereceği karşılığın hiç şüphesiz sert, ciddi ve kesin olacağı gerçeğine vakıf olması gerekiyor.
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in son sözleri Bakü’deki Siyonist diplomatların ve bazı bölgesel politikacıların aldatmasından kaynaklanıyor. Aslında Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın özellikle İran’a düşman olarak hitap etme konusundaki açıklamaları, Tahran yetkililerinin her zaman Azerbaycan Cumhuriyeti ile yapıcı ilişkiler kurmaya çalıştığı bir ortamda yapılıyor.
İran İslam Cumhuriyeti komşu ve Müslüman ülkeler ile ilişkilerini geliştirmeye dayalı dış siyasetinin önceliklerine göre Azerbaycan Cumhuriyetinin Müslüman halkı ve hükümeti ile ilişkileri geliştirmeye defalarca vurgu yapmıştır. Özellikle bir yıldan az bir sürede ortak sınırın sıfır noktasında yaptığı incelemeler sırasında İran ve Azerbaycan Cumhuriyeti sınırlarını “dostluk sınırı” olarak tanıtan Azerbaycan Cumhuriyeti cumhurbaşkanı şimdi belli bazı düşmanların etkisinde kendi söylediklerini değiştirmeye kalkışıyor.
Tahran ve Bakü ilişkilerinin gelişmesine düşman tarafların, İran ve Ermenistan sınırlarını kapatmak ve hatta işgal etmeye dayalı bazı siyasetlerin ortaya çıkması dikkate alındığında, Aliyev’in Siyonistler ve bazı bölge ülkelerine bağlı diplomatların isteği üzerine böyle bir gündem oluşturduğu ve İran ile gerginliğe giriştiği anlaşılıyor.
Hiç şüphesiz İlham Aliyev hükümeti bazı yabancı hükümetlerin boş vaatlerine gönül bağlamıştır. Bakü yetkilileri bölgedeki bazı güçlerin memnuniyetini kazanmakla, Ermenistan’ın bazı topraklarını işgal etmekle İran’ı çıkmazda tutarak güney komşularına bölgesel ve uluslararası sorunlar oluşturabileceklerini sanıyorlar. Hal bu ki İran 40 seneyi aşkın süredir sulta düzenine karşı ayakta durmuş ve güçlü bir şekilde hayatına devam etmekte.
Bu yüzden uluslararası destekler ve 3. Ülkelerin yardımı ile topraklarını geri alabilen İlham Aliyev hükümetinin güney komşusuna sorun oluşturabileceği, çok uzak bir ihtimaldir./
