Birleşmiş Milletler’de düzenlenen Durban Çalışma Planı ve Deklarasyonu’nun kabulünün yirminci yıldönümü vesilesiyle Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı, yaptığı konuşmada, ırkçılıkla mücadeleyi tükenmez bir hak olarak nitelendirdi.
Sana Haber Ajansı’na göre, Beşar El Caferi, Durban Konferansı’nı (2001) ayrımcılık ve önyargı mağduru milyonlarca insanın hayatını iyileştirme mücadelesinde önemli bir olay olarak nitelendirerek, ”Bu konferansın sonuçları önemlidir ve devam ettirilmelidir.” dedi.
Beşar El’Caferi, Türkiye’de iktidar partisinin, Suriye karşıtı politikalarını sürdürürken, Türkiye’deki ve bazı Batılı ülkelerdeki bazı siyasi partileriyle birlikte Suriye karşıtı duyguları ateşlediğini ve Suriyeli mültecileri AB’ye baskı yapmak için bir araç haline getirdiğini de sözlerine ekledi.
Türkiye askeri birlikleri, PKK gibi örgütlerin saldırı tehdidini önlemek bahanesiyle Suriye’nin kuzeyine girdi ve bölgenin geniş alanlarını işgal etti.
Suriye hükümeti, Türkiye’nin topraklarındaki varlığını yasa dışı bulurken, bu zamana kadar bir çok kez Türkiye’nin bu işgale son vermesi konusunda uyarıda bulundu.
Caferi, siyonist rejim İsrailli işgalcilerin işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki Suriye vatandaşlarına karşı ırkçılık politikası izlemeye devam ettiğini ve Filistinlilerin hala ırkçılığın ve ayrımcılığın en kötü biçimlerine maruz kaldığını söyledi.
