İmam Humeyni ve İmam Hamaney’in Türk halkına özel bir sevgisi vardır

İran Meclis Başkanı Ali Laricani “Haberlerden öğrendiğime göre Siyonist İsrail Kudüs’ün duvarlarını yıkmaya hazırlanıyor, bu Müslümanlara yapılabilecek en büyük hakarettir” dedi.

Azerbaycan Cumhuriyetinin başkenti Bakü’ye bir ziyaret gerçekleştiren İslami Şura Meclisi Başkanı Ali Laricani dün akşamüstü ziyaretinin başında Bakü Ehl-i Beyt Hüseyniyesi’nde bulunurken yaptığı konuşmada “İran halkının Azerbaycan halkına yönelik çok olumlu, samimi ve kardeşçe bir bakışı var. İslam Cumhuriyeti Kurucusu İmam Humeyni-ks- de Azeri ve Türk halkını daima özel bir sevgi ve takdirle anardı” dedi.

Laricani daha sonra, Azerbaycan halkına yönelik saygı ve takdir duygusunun aynı şiddetle Dünya Müslümanlarının ve Mustazaflarının Rehberi Seyyid İmam Ali Hamaney’de de bulunduğunun altını çizerek “Bugün benim için çok güzel bir gün. İmam Ali Hamaney’in sıcak selamlarını sizlere iletiyorum ve sevinç duygum da kutlu biset günlerinde olduğumuzdan kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.

İslami Şura Meclisi Başkanı Laricani konuşmasının bir bölümünde batının Müslümanların ilerlemesini istemediği ve bunu engellemek için de durmadan İslam karşıtı komplolar hazırladığını hatırlatarak “Müslümanlarda birlik-bütünlük olduğu takdirde istilacı batının planları hep boşa çıkacaktır. Mesela Filistin’deki gruplar arasında birlik olsaydı işgalci İsrail onca cinayetlerde bulunabilir miydi, kutsal mekanlara saldırabilir miydi” dedi ve şöyle ekledi:

“Haberlerden öğrendiğime göre işgalci İsrail yeşil saha oluşturma bahanesiyle Kudüs’ün duvarlarını yıkmaya hazırlanıyor. Kudüs Müslümanların 1. Kıblesidir. Siyonistlerin böyle bir girişimi Müslümanlara yönelik en büyük hakaret demektir.”

Meclis Başkanı Ali Laricani konuşmasının devamında, Müslümanların bilim, hikmet ve teknoloji elde etme konusunda öncü olmaları gerektiğini vugulayarak “Başkalarının sultası altında olmak veya 2. ve 3. sınıf insanlar olmak Müslümanların şanında değil. İran halkı İmam Humeyni’nin-ks- önderliği sayesinde İslam İnkılabı zaferinden sonra Müslümanların kendi potansiyel ve kabiliyetlerine dayanması gerektiğini vurgulayan bu görüşü takip etti ve neticede dünyayı şaşırtan bugünlere geldi. Batının tahammül edemediği ve İslam dünyasında görmek istemediği gerçek de işte bu!” dedi.