İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Fransa’nın terörizme ev sahipliği yapmasına tepki olarak Fransa’nın Tahran Büyükelçisi’nin Pazar günü İran’a çağrıldığını söyledi.
Pazartesi günü Tahran’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Esmaeil Baqaei, teröristleri desteklemekten kaçınmanın bağlayıcı bir uluslararası yasal yükümlülük olduğunu söyledi.
Bu konuda çifte standartların hukuksuzluğu teşvik edeceğini de sözlerine ekledi.
Tasnim’in Fransa’nın son dönemdeki İran karşıtı tutumları ve iddiaları hakkındaki sorusuna Baqaei, “Fransa’nın bu karışıklıktan kurtulup bölgeye yönelik yapıcı bir yaklaşım benimsemesini umuyoruz. Son günlerde alınan pozisyonlara derhal yanıt verdik.” dedi.
İran’ın nükleer programı hakkında yapılan Fransız açıklamalarının asılsız olduğunu ve gerçek bir temele sahip olmadığını da sözlerine ekledi. “Ne yazık ki, bu (iddialar) bir dikkat dağıtma girişimidir. Bu açıklamalar tamamen kabul edilemez.”
Fransa’da iki İran vatandaşının öldürülmesiyle ilgili olarak, “İki İran vatandaşıyla ilgili konuyu takip ettik. Cinayetlerin terörist nitelikte olup olmadığını belirlemek için konunun özüne ilişkin henüz yeterli bilgi almadık. Fransa’daki büyükelçiliğimiz konuyu takip ediyor. Bu suçun faillerine karşı adaletin sağlanmasını umuyoruz.” dedi.
Baqaei, cumartesi günü yaptığı açıklamada, Fransa’nın terörist Halkın Mücahitleri Örgütü’nün (MKO) toplantısına ev sahipliği yapma kararını, terörü desteklemenin ve Fransız hükümetinin terörü önleme ve terörle mücadele konusundaki uluslararası yasal yükümlülüklerini ihlal etmenin açık bir örneği olarak kınadı.
Bakanlığın internet sitesinde yer alan habere göre, MKO terör örgütünün binlerce masum İranlıyı öldüren ve binlercesini yaralayan terör eylemlerinin geçmişine değinen Baqaei, grubun İran’a karşı sekiz yıllık askeri saldırı sırasında Saddam rejimiyle işbirliği yaptığını da hatırlattı.
Sözcü, MKO terör örgütünün Fransa’daki varlığının ve faaliyetlerinin, Fransa’nın terörle mücadeleye ilişkin uluslararası anlaşmalar ve BM Güvenlik Konseyi’nin 1373 sayılı kararı kapsamındaki uluslararası yasal yükümlülüklerinin ihlali olduğunu belirtti.
