Kabil’de İslami Tesettürü Yaymak İçin Kültürel Çalışmaların Başlaması
Afganistan’ın başkentinde İslami kültürü yaymaya çalışan bir grup kadın, İslami tesettürün yayılması için sokaklara inerek kültürel çalışmaları başlattı.
Bu kültürel etkinlik çerçevesinde örtünme ve tesettür sayesinde güvende olma duygusu, Hz. Fatıma Zehra’yı -sa- örnek olarak seçmek, Allah kelamına uymak, aile ocağının ve temellerini sağlamlaştırmak, kadınlara karşı şiddeti azalmak, toplumsal ahlaki yolsuzluklar ve fesadı önlenmek ayrıca Afgan aileler arasında ve toplumunda boşanma oranını azaltılmak konularında basılan bazı yazılar halk arasında dağıtıldı.
Yapılan kültürel faaliyet çerçevesinde faaliyet gösteren Rukiye Tevessoli çalışmaları hakkında yaptığı açıklamada ” Tesettür, sırf kişisel bir konu değil toplumsal bir meseledir.” Dedi.
Gerçekleşen kültürel etkinliğe katılan bir diğer dini aktivist Zeynep Ramazani ise Müslüman kızlar ve kadınların Hz. Fatıma Zehra’yı -sa- örnek olarak seçmeleri gerektiğini belirtti.
Afganistan’da, Müslüman bir ülke olarak, farklı hedefler doğrultusunda Hz. Fatıma-yı Zehra’yı -sa- örnek kadın tanıtarak tesettürün yaygınlaştırılmasına ve yayılmasına yardımcı olmaya çalışılması, bu ülkede aile temellerinin sağlamlaştırılmasına ve toplumda kadınlar için güvenliğin arttırılmasına yol açabilir.
Müslüman Afganistan toplumunda kadınlar her daim İslam’ın yücelten öğretileri sayesinde örtünme ve iffet hususunda değerli hadisler ve rivayetlerin de etkilerinden yararlanarak gelecek nesillere tesettür ve örtünme kültürünü doğru bir şekilde aktarmaya çalışmışlardır.
Aslında tesettürün toplumsal işlevlerinden biri de aile düzeni ve ocağının temellerini sağlamlaştırmasıdır. Müslüman kadının tesettür ve örtünmesi, evlilik bağlarını güçlendirirken kadınların toplumsal güven duygusunu da pekiştirebilir.
Buna esasen İslam’ın tayyibe hayat için öngördüğü önemli ilkelerinden ve insanı geliştiren ilahi emirlerden biri olan İslami tesettür ve örtünmek, insanlığın fıtratına ve özüne uyumlu olup onun psikolojik ihtiyaçları ve koşullarına uygun düşmekte ve insanın kemale ermesinde yardımcı olmaktadır.
Tabii ki son yıllarda sosyal medyanın özellikle Afgan kadın toplumu arasında hızla yayılarak kullanılması ile daha da öne çıkan konulardan biri de kadına yönelik şiddet sorunudur.
Raporlar, 2020’nin ilk on ayında Afganistan’da 3 bin 400’den fazla kadına yönelik şiddet vakasının kaydedildiğini ve bu durumun insan hakları örgütleri tarafından hafife alınarak göz ardı edildiğini gösteriyor.
Afganistan’da cinsel ve fiziksel saldırı ve tacize maruz kalan birçok kadının, haysiyetlerini korumak için, kendilerine yönelik işlenen suçları yasal makamlara iletmeyi reddettiği yönünde bir görüş var.
Afganistan’da devam eden ABD savaşı ve işgali, şiddetin tırmanmasının nedenlerinden biridir. Bu konu uzmanlar tarafından da onaylanıyor.
Afganistan’da çeşitli sektörlere ve alanlara katılan kadınların önündeki engeller ve sorunlara ayrıca onların moralleri ve motivasyonlarının bozulmalarına sebep olan şiddete rağmen son yıllarda ülkenin farklı illerinde sivil toplum kuruluşlarının oluşması ile kadınların toplumdaki varlığı geçmişe oranla artmaktadır.
Bu konu, Afgan yasama meclisinin kadınların yasal olarak korunmasına ve onlara karşı şiddeti önlemek ve hükümete katılımlarının önünü açacak yasaların çıkarılmasına daha fazla dikkat çekmesine neden olmuştur.
Afganistan hükümetinin barış görüşmelerinde kadınlara yönelik olası kısıtlamalarla ilgili endişeleri nedeniyle, bu görüşmelere Afgan kadın topluluğu temsilcilerinin katılımı her zaman Kabil yetkilileri tarafından vurgulanmıştır.