Rehber’in 2000 yılı Kudüs Günü Mesajı

İslam İnkılabı Rehberi’nin 2000 Yılı Dünya Kudüs Günü Mesajı

Bismillahirrahmanirrahim,

Şu fazilet dolu Ramazan ayında en sıcak ve en halis selamlarımı dünyanın tüm müslümanlarına ve gönlü uyanık insanlarına sunuyorum ve siyonizmle savaşta ilk günden beri şehid düşen Filistin’lilere rahmet ve mağfiret diliyor ve bu yolda canı ve malı ile cihad edenlere başarı ve zafer dileğinde bulunuyorum.
Bu yıl Filistin topraklarında hak ile batıl arasındaki mücadele arenasında köklü gelişmelerin yaşandığı ve müslümanların bu gelişmelerden büyük dersler aldığı bir dönemde Dünya Kudüs Günü’nü idrak ediyoruz ve bu ibret alışımız, önümüzdeki gelişmeler sürecinde kader belirleyici bir tesir uyandıracaktır.
Aylardır bu topraklarda Filistin’i işgal eden rejim tarafından yeni bir baskı, şiddet, cinayet ve katliam furyası uygulanmakta ve mazlum ve avare müslümanlar, yaşlısından gencine, çocuğundan hastasına kadar şehid edilmekte ve yaralılar seli tedavi için İslam ülkelerinin hastanelerine sevk edilmektedir. Bu mübarek Ramazan ayında da siyonistler her gün oruçlu müslümanlara yönelik yeni cinayetler işlemekte, ama bu mücadeleden çıkartılan dersler ve ibretler, acılardan ve musibetlerinden daha büyüktür ve gönüllerde ümit nuru saçarken geleceği daha da aydınlatmaktadır. Bugün Filistin’de kıyam eden yeni kuşak her türlü musibete göğüs germekte ve zafer ve güvenli bir geleceğe kavuşmak için sabır ve direniş yolunu izlemektedir. ‘Sizleri korku, açlık, mallardan, canlardan ve meyvalardan azaltmakla sınarız. Sabredenlere müjdele…’
Mescidül Aksa intifadası Filistin milletinin mücadelesinde büyük bir değişimin başlangıcıdır. Filistin direnişi engebeli yolları sınamış, türlü komploları geride bırakmış, zorlu engelleri aşmış ve düşmanın çeşitli silahları, savaş uçakları ve toplarının sesini duymuş ve bugün canilerden ve destekçilerinin pençelerinden tek kurtuluş yolunun cihad ve sürekli direniş olduğunu anlamış ve müslüman kamuoyu da bu stratejiyi onaylamış ve bunun işareti de halk desteğinin sel gibi akması ve İslam ülkelerinde Cuma namazlarında intifadaya verilen destek şeklinde tecilli bulmuştur.
İsrail’in güney Lübnan’dan geri püskürtülmesi Mescidül Aksa intifadasının kahramanları için büyük bir ders oldu ve Filistin’li mücahidler bu yenilgi sürecinde düşmanın işgal altındaki topraklarda da çöküş ve yenilgi işaretlerini büyük bir duyarlılık ve akıllılıkla anladı ve din, maneviyat ve İslam’ın hayat veren öğretilerinin sonsuz kaynağına dayanarak asil İslami yola geri dönerek mücadele bayrağını diktiler.
Siyonistler güç denklemlerini Filistin milletini aşağılamak ve onları zillete düşürmek üzerine kurmuştu, lakin Filistinliler bu denkleme karşı ve siyonist rejimin dayattığı zillet dolu anlaşmalara karşı, Amerikan sulta düzenine ve yenilgiye uğramış uzlaşmacı işbirlikçilere karşı isyan ettiler ve bunun yerine şeref ve izzet yolunu seçtiler ve cani İsrail rejimini iç krizlerle ve sınırlarda da intifada ve direnişle karşı karşıya bıraktılar.
Bu yıl mübarek ramazan ayının tüm Cuma günleri Filistin milletine destek ve işgalci siyonistlere karşı infial duygusunu haykırma arenasıydı ve dünya genelinde tüm müslümanlar ve Cuma namazına katılanlar kendilerini Dünya Kudüs Günü’nü muhteşem bir şekilde kutlamaya hazırlıyor ve bir kez daha mazlum Filistin milletine verdiği desteği göstermek istiyorlar.
Rahmetli İmam Humeyni böyle bir günü ilan ederek Filistin meselesini beşeri vicdanlarda canlı tuttu ve tüm haykırışları siyonizme karşı odaklandırdı ve biz her yıl müslümanların bu etkinliklere gösterdiği geniş ilgiye tanık oluyoruz.
Filistin meselesinin yanı sıra Beytül Mukaddes de büyük bir öneme sahiptir. Bugün bu mukaddes kenti gasp edip yutmak ve içindeki İslami eserlerin siyonistlerce yok edilmesi için çeşitli komplolar gündemdedir. Ancak bu kent, tüm müslümanlara aittir ve tüm Kudüs, tüm Filistin’in başkentidir ve müslümanlar düşmanın şom planlarının gerçekleşmesine izin vermeyecek ve karşı koyacaktır.
Umulur ki İslam ülkelerindeki devletler müslüman milletlerin istekleri doğrultusunda davranarak, bu büyük harekete destek verir ve işgalci rejimle her türlü ilişkisini tam olarak keser ve bu gasıp rejimle mücadele için iktisadi yaptırımlar ve diğer araçlardan yararlanır ve halk desteğini Filistin’in esas meselesi, yaralıların tedavisi ve yıkımların onarılmasına yönlendirir.
İran İslam Cumhuriyeti de bu harekete ve mazlum Filistin milletine verdiği desteği sürdürecek, Dünya Kudüs Günü etkinliklerini tüm müslümanlarla birlikte geçmişe göre daha da ihtişamlı bir şekilde yerine getirecektir.
Her gün hak ve adaletin zaferine ve batıl ve işgalciliğin yenilgisine tanık olmayı diliyorum.
Allah’ın selam, rahmet ve bereketi üzerinize olsun…

Seyyid Ali Hamenei / 29.9.1379