
Başbakan Vail el-Halaki; Suriye’deki iç diyalogun, Suriyeli kanların akıtılmasına ve altyapının sabote edilmesine son vermenin temel yöntemi ve ülkenin tanık olduğu krizin siyasi çözümüne temel girişi temsil ettiğini belirtti.
Halk Meclisinin birinci yasama döneminin dördüncü olağan devresinin ilk oturumunda yaptığı konuşmada; kabine olarak ulusal projenin açık ve net olduğunu belirtti. Bu projede demokratik, çok partili sisteme sahip, özgür, egemen, bağımsız ve direnişçi bir Suriye idealinde olduğunu belirten Halaki; kimseye tabi olmayan ve kimseye bağlı olmayan bir Suriye istediklerinin altını çizdi.
Başbakan Halaki; kabinenin, ulusal diyalog konferansına hazırlık olarak muhtelif siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel, sendikal ve sivil toplum kurumlarıyla temaslarını sürdürdüğüne işaret etti.
Suriye’deki krizin sonlandırılması ve siyasi çözümün sağlanması amacıyla uluslararası bir konferansın düzenlenmesine ilişkin Rusya ve ABD dışişleri bakanları arasında sağlanan uzlaşmanın kabine tarafından memnuniyetle karşılandığını ifade eden Halaki; Suriye’nin konferansa davet eden devletlerle ulusal değerlerle çelişmeyecek şekilde sorumlu bir katılım sağlayacağını söyledi.
Başbakan Halaki; özel olarak Suriye genel olarak da tüm Arap ve uluslararası düzeyde son günlerde hızlı değişimlerin kaydedildiğine dikkat çekerken, son günlerdeki gelişmelerin Suriye’nin devlet , halk toplum ve altyapı olarak hedef alınmasında uluslararası çevrelerin oynadıkları rolün kanıtlandığını söyledi.
Konuşmasında son günlerde Suriye’de kimyasal silahlar dosyası, İsrail’in Suriye’ye saldırıları ve Türkiye’nin Reyhanlı ilçesinde meydana gelen bombalı terör eylemlerine ilişkin gelişmelere işaret eden Halaki; tüm bunların Suriye’ye karşı komplocuların yaşadıkları ciddi karmaşıklığı yansıttığını ekledi.
Halaki; Filistinlilerin zorla evlerinden tehcir ettirilmeleriyle bilinen ‘Nekbe’nin’ 65 yıl dönümüne işaret ederken, bu acının Filistinlilere, Araplara ve Müslümanlara olumsuz etkilerine dikkat çekti. Nekbe’nin acısıyla Katar’ın, Filistin topraklarında Yahudi devletin ilanına hazırlık olarak öne koyduğu ‘toprak mübadelesi’ adlı planıyla yeni bir Belfor Deklarasyonu hazırlamaya çalıştığına dikkat çeken Halaki; bunun halkların iradeleri ve haklarını hafife almanın yanında çirkef bir suç teşkil ettiğinin altını çizdi.
Dünyada kimsenin İsrail işgali altındaki Filistin, Suriyeli Golan toprakları ve Lübnan topraklarından bir zerre bile ödün verme hakkına sahip olmadığına vurgu yapan Halaki; Suriye’nin Arap Birliğindeki gıyabını fırsat bilip bölgenin geleceğini kararlaştırabileceklerini düşünenlerin büyük evhamlara kapıldıklarını belirtti.
Başbakan Halaki Suriye’nin; milli kararın merkezi ve direnişin lideri olduğunu, kendi denklemini dayatan bir devlet olduğunun bazılarınca unutulduğuna işaret etti.