105-Fîl Suresi Hayrat Vakfı Yayınları Meali

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
1. (Habîbim, yâ Muhammed!) Rabbinin, fil sâhiblerine nasıl yaptığını görmedin mi?
“Sûre-i اَلَمْ تَرَكَيْفَ*’de nass-ı kat‘î ile beyân edilen ‘Vak‘a-i Fil’ (fil hâdisesi)dir ki; Kâ‘be’yi tahrîb etmek için, Ebrehe nâmında Habeş meliki gelip, fil-i Mahmûdî nâmında cesîm (büyük) bir fili öne sürüp gelmiş. Mekke’ye yakın olduğu vakit fil yürümemiş. Çâre bulamamış, dönmüşler. Ebâbîl kuşları onları mağlûb etmiş ve perîşân etmiş, kaçmışlar. Bu kıssa-i acîbe (hayret verici hâdise), târih kitablarında tafsîlen meşhurdur. İşte şu hâdise, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın delâil-i nübüvvetindendir (peygamberliğinin delillerindendir). Çünki velâdete (doğmasına) pek yakın bir zamanda, kıblesi ve mevlidi (doğum yeri) ve sevgili vatanı olan Kâ‘be-i Mükerreme, gaybî ve hârika bir sûrette Ebrehe’nin tahrîbinden kurtulmuştur.” (Zülfikār, 19. Mektûb, 77)
2. Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
3. Hem üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi.
4. (Bu kuşlar,) onlara pişmiş çamurdan taşlar atıyorlardı.
5. Nihâyet onları yenmiş ekin yaprağı gibi yapıverdi!