6/ EL-EN’ÂM -95- Taneleri ve çekirdekleri çatlatıp yararak (her şeyi gelişme yoluna koyan) ALLÂH’dır. Ölüden diriyi O çıkarır, diriden ölüyü…
Devamını Oku »M
M
11/ HÛD -103- Bu anlatılan olaylarda, âhiret azâbından korkanlar için elbette ibret ve ders vardır. O gün, bütün insanların bir…
Devamını Oku »MAKÂM-I İBRÂHÎM 3/ Âl-i İmrân -97- Onda apaçık deliller, İbrâhîm’in makâmı vardır. Oraya giren güvene erer. Ona bir yol bulabilenlerin…
Devamını Oku »MAKAM-I MAHMÛD (*) *Makam-ı Mahmûd (Şefâat-ı Uzmâ); En yüksek şefâat makâmı. Peygamberimiz -aleyhisselâm-’ın kavuşacağı, Allâh tarafından vaadedilen makam. -Mahmûd (a.s.hamd’dan);…
Devamını Oku »*Sefîh; Aklı veya dini noksan olan, akla aykırı veya dine aykırı hareketlerde bulunan ahmak veya günah işleyen kimse demektir ki,…
Devamını Oku »2/ EL-BAKARA -267- Ey îmân edenler! Kazandığınız şeylerin ve yerden sizin faydanız için bitirdiğimiz ürünlerin Temiz ve güzel olanlarından ALLÂH…
Devamını Oku »4/ EN-NİSÂ -38- Bunlar, ALLÂH’a ve âhiret gününe îmân etmedikleri hâlde mallarını, insanlara gösteriş yapmak için harcarlar. Şeytân kimin arkadaşı…
Devamını Oku »13/ EL-RA’D -17- Gökten bir su indirdi de vâdîler, kendi miktarlarınca sel olup aktılar. Sel de suyun yüzüne çıkan bir…
Devamını Oku »98:7. Ama îman edip, makbûl ve güzel işler yapanlar ise bütün yaratıkların en hayırlı olanlarıdır.
Devamını Oku »8:55. Allâh indinde bütün canlı mahlûkat içinde en kötü olanlar, inkârcılıkta ısrar edenlerdir ki onlar îmana gelmezler.
Devamını Oku »3:83. Göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez ona boyun eğmişken ve ona döndürülüp götürülecekken onlar Allâh’ın dininden başkasını mı arıyorlar?…
Devamını Oku »89/ EL-FECR -15- Ama insan, her ne zaman Rabbi onu sınayıp da ikrâmda bulunur, ni’met verirse, “Rabbim bana ikrâm etti.”…
Devamını Oku »2/ EL-BAKARA -16- İşte onlar o kimselerdir ki, hidâyet karşılığında sapıklığı satın aldılar da, ticâretleri kâr etmedi, doğru yolu da…
Devamını Oku »MÂŞÂALLÂH (*) *Mâşâallâh (a.n.); Allâh’ın dilediği olur. Allâh nazardan saklasın, ne güzel. Hayret ve memnunluk anlatır. Aynı zamanda asırlardır mü’minlerin…
Devamını Oku »9:120. Medine halkına ve civardaki bedevilere, Resûlullah’ın emrine aykırı hareket etmek uygun olmadığı gibi, onun katlandığı zahmetlere öbürlerinin katlanmaya yanaşmamaları…
Devamını Oku »9/ ET-TEVBE -70- Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nûh Kavmi’nin, Âd’in, Semûd’un, İbrâhîm Kavmi’nin, Medyen Ashâbı’nın ve o mü’tefikelerin haberi gelmedi mi?…
Devamını Oku »2/ EL-BAKARA -229- Boşamak (talâk) iki defâdır. Ondan sonrası ya iyilikle tutmak veyâ güzellikle salmaktır. Onlara verdiklerinizden bir şey almanız…
Devamını Oku »MEKKE’NİN FETHİ *Mekkenin fethi; hicretin sekizinci yılı (M.630) Ramazan ay’ında. (M.Âsım Köksal / İslâm Tarihi) 48/ el-Fetih -1- Doğrusu Biz…
Devamını Oku »37/ es-Sâffât -125- Yaratanların en güzelini bırakıp ta Ba’l (adlı puta) mı tapıyorsunuz? 53/ en-Necm -19- Siz de gördünüz değil…
Devamını Oku »2:158. Gerçekten Safâ ile Merve Allâh’ın alâmetlerindendir. Onun için her kim hac veya umre niyetiyle Kâ’be’yi ziyaret ederse, bunları tavaf…
Devamını Oku »HAZRETİ MERYEM (*) *Meryem (a.h.i); Hazreti Îsâ’nın annesi. -Meryem, Süryanide hâdim mânâsınadır. (Elmalılı Tefsiri) -Meryem, ibâdet eden kadın demektir. (Rûhu’l…
Devamını Oku »MESCİDLER (*) *Sözlükte; “secde edilen yer” anlamına gelen mescid, Müslümanların ma’bedlerine verilen bir isim olup, câmi’ kelimesi ile eş anlamlıdır.…
Devamını Oku »9:28. Ey îman edenler! Müşrikler bir pisliktirler. Artık bu yıldan sonra Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız Allâh sizi dilediğinde…
Devamını Oku »49/ EL-HUCURÂT -13- Ey insanlar! Doğrusu Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve…
Devamını Oku »MÎRAS (*) *Ferâiz; sözlükte; takdîr ve tâyin edilmiş şey, belirlenmiş hisse, kesin dinî emir mânâlarına gelen farîza kelimesinin çoğulu olan…
Devamını Oku »Hazreti MUHAMMED -aleyhisselâm- -Efendimiz -aleyhisselâm- fil yılında, fil vakasından 55-55 gece sonra 12 Rebilüevvel Pazartesi (20 Nisan 571) gecesinde Mekke…
Devamını Oku »17/ EL-İSRÂ -84- De ki: herkes, kendi mizâc ve meşrebine göre iş yapar. Bu durumda kimin doğru bir yol tutuğunu…
Devamını Oku »2/ el-Bakara -53- Şol vakit Mûsâ’ya o kitabı ve furkânı verdik, gerekirdi ki, doğru yolda gidesiniz. 54- Hani bir zamanlar…
Devamını Oku »35:32. Sonra biz o kitabı kullarımızdan süzüp seçtiklerimize mîras bıraktık. Onlardan da nefislerine zulmeden var, orta yolu tutan var, Allâh’ın…
Devamını Oku »40/ EL-MÜ’MİN -16- O gün onlar kabirlerinden meydâna fırlarlar. Kendilerinin hiçbir şeyi ALLÂH’a karşı gizli kalmaz. “Bugün mülk kimindir?” (diye…
Devamını Oku »49:10. Mü’minler ancak kardeştirler. O halde ihtilaf eden kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allâh’a karşı gelmekten sakının ki O’nun merhametine nail olasınız.…
Devamını Oku »8/ EL-ENFÂL -1- Sana ganîmetlerin taksîmini soruyorlar. De ki: ‘Onun taksîmi ALLÂH’a ve Resûlüne âittir. Onun için siz gerçek mü’minler…
Devamını Oku »2/ EL-BAKARA -155- Çâresiz Biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihân edeceğiz.…
Devamını Oku »3/ ÂL-İ İMRÂN-28- Mü’minler, mü’minleri bırakıp, kâfirleri velî edinmesinler. Kim böyle yaparsa, ALLÂH ile ilişiğini kesmiş olur. Ancak onlar tarafından…
Devamını Oku »21/ EL-ENBİYÂ -10- Andolsun, size öyle bir kitap inzâl ettik ki sizin bütün şeref ve şânınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak…
Devamını Oku »2/ EL-BARAKA-2- Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. ALLÂH’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. 3- Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru…
Devamını Oku »MÜNÂFIK (*) *Münâfık (a.s.nifâk’dan.c:münâfıkîn); nifâk sokan. ikiyüzlülük eden. İkiyüzlü. -Kimlerin içleri dışlarına uymazsa onlar münâfıktırlar. (Rûhu’l Beyân) -Yani şerîattan çıkanlar,…
Devamını Oku »4/ EN-NİSÂ -81- Sana “Peki” derler, fakat senin yanından çıktıklarında, içlerinden birtakımı, geceleyin (gündüz) söylemiş olduklarının tersini kurarlar. ALLÂH onların…
Devamını Oku »4/ EN-NİSÂ -88- O hâlde, siz niçin münâfıklar hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? ALLÂH onları kazandıkları günâh yüzünden terslerine döndürdüğü hâlde…
Devamını Oku »MÜŞRİKLER (1) NECİSTİR (2) (1) Müşrik (a.s.şirk’ten.c:müşrikîn); Allâh’a şerik, ortak koşan. (2) Necis (a.s.); pis. murdar. nâ-pâk 9/ et-Tevbe -28-…
Devamını Oku »*’Mu’tefike’, altı üstüne getirilmiş demektir. Burada içlerinde yaşayan Lût kavmi ile birlikte alt üst edilen şehirler için özel isim gibi…
Devamını Oku »*Doğrulayıcı tasdîk edici demektir. Kur’ân’da; Kur’ân, peygamber ve mü’minlerin sıfatı olarak kullanılmıştır. Bütün peygamberler kendinden önceki kitap ve peygamberi tasdîk…
Devamını Oku »7/ el-A’râf -44-45- Bir de o eshâb-ı cennet eshâb-ı nâra şöyle nida etmektedir: hakikat biz rabbımızın bize va’d buyurduğunu hak…
Devamını Oku »2/ el-Bakara -155- Çâresiz Biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz.…
Devamını Oku »2/ el-Bakara -249- Tâlût, ordu ile hareket edince dedi ki: “ALLÂH sizi mutlaka bir nehirle imtihan edecek. Kim ondan içerse,…
Devamını Oku »*Münâfese; başkasında görülen bir kemâle imrenip ona yetişmek veya daha ileri gitmek için nefislerin nefasette yarışması hissidir. Hased ile arasındaki…
Devamını Oku »*Münker; ne şerâitte ne âdette tanınmayan. Hakkı olmayan şeyi talep etmek, gayrın hukukuna tecavüz eylemektir ki adlin zıddı yani zulümdür.…
Devamını Oku »3/ Âl-i İmrân -102- Ey îmân edenler! ALLÂH’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekirse öylece sakının. O’na layık olduğu ta’zîmi gösterin…
Devamını Oku »*Mütekebbir (a.s.kibr’den); kibirli, ululuk satan. 16/ en-Nahl -29- Onun için girin bakalım Cehennemin kapılarına: içinde kalmak üzere, bak artık mütekebbirlerin…
Devamını Oku »*Müteşakisun; tabiatlarının kötülüğünden huylarındaki yaramazlıktan dolayı muhalefette, münaazada (çekişme) bulunan kimse. 39/ ez-Zümer -29- ALLÂH şunu da bir örnek olarak…
Devamını Oku »*Mütevessim; bir şeyin alâmetlerine ve eserlerine bakan ve tefekkür edip o şeyin delâlet ettiği mânâya istidlâl eden kimse. (Hulâsat’ül Beyân)…
Devamını Oku »*Müzekkir (a.s.zikr’den); 1-Zikrettiren, hatıra getiren, andıran 2-Zikreden, ibâdet eden. 88/ el-Ğâşiye -21- Haydi hatırlat, sen şimdi sadece bir hatırlatıcısın.
Devamını Oku »MAĞREM (*) *Mağrem; hiçbir suçu olmayan bir insana malında lâzım gelen zarar demek olduğundan gerek kefalet gibi sarih veya tenasür…
Devamını Oku »*Sözlükte; “aklı bozuk, deli, cin tutmuş” gibi anlamlara gelen mecnûn, bir fıkıh terimi olarak, ehliyet arızalarından cinnet geçiren kimse demektir.…
Devamını Oku »*Karanlık, gizli, hissedilmeyecek hîle ile diğerini ızrara (zarara sokma, ziyana uğratma) çalışmaktır. Benî İsrâilin buradaki mekirleri, Hazreti Îsâ’ya suikasdleri. Bir…
Devamını Oku »*Her hayra mâni olan kimse. Zekâtını men’ ile fukaranın hakkını vermeyenler, din-i İslâma girecekleri men’ edenler. -Mürîb; din-i İslâm da…
Devamını Oku »*Menn; insanın başkasına yaptığı iyiliği öne sürüp bunu başa kakmaya girişmesi, yaptığı iyilikle, onun üzerinde bir hakkı varmış gibi bir…
Devamını Oku »MELEKÛT (*) *Melekût; tam bir mülk. Bir şey hakkında tam bir tasarrufa, bir hâkimiyete mâlik zât, onun melekûtuna, tam mülkiyetine…
Devamını Oku »*Meta’; satılık kumaş ve kullanılacak alât ve edavat veya gerek alât-ü edavat, gerek emvâl ve gerek saire alel’ ıtlak (umumiyetle)…
Devamını Oku »*Mev’ude; küçükken diri olarak gömülüp öldürülen kızcağız. Cahiliye arabları kız evlâdını açlık veya ar gelme korkusundan kabre defnederlerdi. Bazıları açlık…
Devamını Oku »*Mihrâb; mescidlerin ön tarafında imamın duracağı mevki-i mahsustur. En ileri, en şerefli mevkıa dahi mihrâb denir. (Elmalılı Tefsiri) 3/ Âl-i…
Devamını Oku »83/ el-Mutaffifîn -25- Onlara damgalı saf bir içecek sunulur. 26- Onun sonu misktir. İşte ona imrensin artık imrenenler.
Devamını Oku »*Mubtıl; hakkı ifsad etmeye, bozmaya ve izale etmeye ortadan kaldırmaya çalışanlar. (Râgıb el-İsfehâni) 40/ el-Mü’min -78- Ve işte hüsrana burada…
Devamını Oku »*Muhâcir (a.s ve i.hicret’ten.c:muhâcirîn); göçmen, göç eden, bir ülkeden kalkıp bir başka ülkeye yerleşen. 9/ et-Tevbe -100- İslâm’da birinci dereceyi…
Devamını Oku »*Muhsin (a.s.hasen’den); ihsân eden, iyilikte, bağışta bulunan. 3/ Âl-i İmrân -148- Sonunda ALLÂH’da kendilerine hem dünya sevabını hem de âhiretin…
Devamını Oku »MUHKEM (1) VE MÜTEŞÂBİH AYETLER (2) (1) Muhkem; beyzâvi’nin beyânı vechile; âyetin mânâsını anlamakta güçlük yok yahud delâleti zâhir, te’vile…
Devamını Oku »*Bölücü, parçalayıcı, taksim edici demektir. Kur’ân’ın emir veya yasaklarının, hüküm ve tavsiyelerinin bir kısmını alıp bir kısmını almamak, bir kısmını…
Devamını Oku »7/ el-A’râf -152- Şüphesiz o buzağıyı ilâh edinenlere Rablerinden bir gazab, dünya hayatında iken de bir zillet erişecektir. İşte Biz,…
Devamını Oku »Mekke-i Mükerreme 2/ el-Bakara -126- Ve o vakit İbrâhîm “Ey Rabbim, burasını güvenli bir belde kıl, halkından ALLÂH’a ve âhiret…
Devamını Oku »İBÂDET (*) *Sözlükte; itaat etmek, boyun eğmek, kulluk etmek, tevazu göstermek, ilâh edinmek. Din ıstılahında; mükellef insanın nefsinin arzusu hilafına…
Devamını Oku »MESCİDLER: *Sözlükte; “secde edilen yer” anlamına gelen mescid, Müslümanların ma’bedlerine verilen bir isim olup, câmi’ kelimesi ile eş anlamlıdır. Kur’ân’da…
Devamını Oku »