FELÂH
*Felâh; murada zafer bulmaktır. Hayırda beka diye de ta’rif edilir. (Elmalılı Tefsiri)
2/ el-Bakara -5- İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.
189- Sana hilâlleri sorarlar. De ki: Onlar insanlar için; özellikle hac için vakit ölçüleridir. Evlere arka taraftan girmeniz fazîlet değildir. Asıl fazîlet, haramlardan sakınan insanın gösterdiği fazîlettir. Öyleyse evlere kapılardan girin. ALLÂH’a karşı gelmekten sakının ki umduğunuza kavuşasınız.
3/ Âl-i İmrân -104- O halde içinizden, hayra da‘vet eden ve iyiliği emredip kötülükten men‘ eden bir topluluk bulunsun! Ve işte kurtuluşa erenler, ancak onlardır.
130- Ey o bütün îmân edenler! öyle kat kat katlayarak riba yemeyin, ALLÂH’dan korkun ki felâh bulasınız.
200- Ey o bütün îmân edenler! Sabredin ve sabır yarışında düşmanlarınızı geçin ve cihad için hazır ve rabıtalı bulunun ve ALLÂH’a korunun ki felâh bulasınız.
5/ el-Mâide -90- Ey o bütün îmân edenler! İçki, kumar, putlar, kısmet çekilen zarlar hep Şeytan işi murdar bir şeydir, onun için siz ondan kaçının ki yakayı kurtarasınız.
100- De ki: Murdarla temiz bir olmaz: Murdarın çokluğu tuhafına da gitse o halde ey temiz özü, düşünür beyni olanlar, ALLÂH’a korunun ki felâha eresiniz.
6/ el-En’âm -21- Buna rağmen ALLÂH’a karşı yalan uydurandan veya âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? Şu şübhesiz ki, zâlimler kurtuluşa ermezler!
135- Ey kavmim, de: Bütün kuvvetinizle yapın yapacağınızı ben vazifemi yapıyorum, artık yakında bileceksiniz: Dünya evinin sonu kimin olacak? Şu muhakkak ki zalimler felâh bulmazlar.
7/ el-A’râf -69- Sizi başınıza gelebilecek tehlikeler hakkında uyarmak için sizden birine Rabbiniz tarafından bir tebliğ gelmesine hayret mi ediyorsunuz? Hatırlayın ki, O sizi Nûh kavminden sonra onların yerine geçirdi ve sizi bedenen güçlü kuvvetli, gösterişli kıldı. O halde ALLÂH’ın nimetlerini unutmayıp zikredin ki felâh bulasınız.”
157- Onlar ki yanlarında Tevrât ve İncîlde yazılı bulacakları o Resule o, ümmî Peygambere ittiba’ ederler o onlara ma’ruf ile emreder ve onları münkerden nehyeyler, ve temiz hoş şeyleri kendileri için halâl, murdar şeyleri üzerlerine haram kılar, sırtlarından ağır yüklerini ve üzerlerindeki bağları, zincirleri indirir atar, o vakıt ona îmân eden, ona kuvvetle ta’zım eyliyen, ona yardımcı olan ve onun nübüvvetiyle beraber indirilen nûru ta’kib eyliyen kimseler, işte o murada iren müflihîn onlar.
8/ el-Enfâl -45- Ey o bütün îmân edenler bir düşman kümesiyle karşılaştığınız vakıt sebat edin ve ALLÂH’ı çok zikreyleyin ki felâha erebilesiniz.
9/ et-Tevbe -88- Lâkin Peygamber ve maiyyetindeki Mü’minler mallariyle, canlariyle cihad ettiler, bunları görüyor musun bütün hayırlar işte onlar için ve işte bunlar murada iren müflihler.
18/ el-Kehf -19-20- 19- Onları bir mucize olarak uyuttuğumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandırdık da içlerinden bir sözcü şöyle dedi: “Ne kadar durup kaldınız?” (Kimi) “Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık” dediler. (Kimi de) şöyle dediler: “Ne kadar durduğunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi, bu gümüş paranızla şehre gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azık getirsin. Hem çok dikkatli davransın ve sizi kimseye sezdirmesin.”
20- “Çünkü şehir halkı, sizi ellerine geçirirlerse muhakkak sizi taşlayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o bu takdirde ebedâ felâh ulamazsınız.”
22/ el-Hac -77- Ey îmân edenler! rükû edin, secdeye varın, Rabbinize kulluk edin, iyilik yapın ki kurtulabilesiniz.
23/ el-Mü’minûn -1- Hakikat felâh buldu o mü’minler.
24/ en-Nûr -31- Mü’min kadınlara da söyle: gözlerini sakınsınlar, ırzlarını muhafaza etsinler, ziynetlerini açmasınlar, zâhir olanı başka ve baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar, ziynetlerini açmasınlar, ancak kendi kocalarına yâhud kendi babalarına kocalarının babalarına yâhud kendi oğullarına, yâhud kendi biraderlerine, yâhud kendi biraderlerinin oğullarına, yâhud hemşirelerinin oğullarına yâhud kendi kadînlarına yâhud kendi ellerindeki memlûklerine, yâhud ihtiyacı olmıyan erkeklerden uyuntulara, yahud henüz kadınların avretlerine muttali’ olmıyan çocuklara, müstesna, gizledikleri ziynetleri bilindiye ayaklarını da vurmasınlar, hepiniz ALLÂH’a tevbe edin ey mü’minler ki felâh bulabilesiniz.
51- Aralarında hüküm vermesi için ALLÂH’a ve Resulüne davet edildiklerinde müminlerin sözü ancak “işittik ve itaat ettik” demeleridir. İşte bunlar asıl kurtuluşa erenlerdir.
28/ el-Kasas -67- Amma tevbe ve îmân edip salâh ile çalışan kimse işte o felâh bulanlardan olmayı umabilir.
30/ er-Rûm -38- O halde yakınlığı olana da hakkını ver, miskîne de yolcuya da, ALLÂH yüzünü murad edenler için o daha hayırlıdır, felâh bulanlar da işte onlardır.
31/ Lokmân -31/ Lokmân -1-2-3-4-5- Elif, Lam, Mim. Bunlar sana o hikmetli kitabın âyetleri, hidayet ve rahmet için o(güzellik yapan) muhsinlere ki namazı kılarlar ve zekâtı verirler, Âhırete de onlar yakîn edinirler, işte bunlar Rablarından bir hidayet üzeredir ve işte bunlardır o felâh bulanlar.
58/ el-Mücâdele- 22- ALLÂH’a ve âhiret gününe îmân eder hiç bir kavmı ALLÂH ve Resulüne hudud yarışına kalkışan kimselerle sevişir bulamazsın, babaları veya oğulları veya kardeşleri veya hısımları, hemşerileri olsalar bile, işte ALLÂH öyle kimseleri sevmeyen bir kavmin kalblerine îmânı yazmış ve kendilerini tarafından bir ruh ile te’yid buyurmuştur ve onları altından ırmaklar akar Cennetlere koyacak, içlerinde ebediyyen kalacaklardır, öyle ki ALLÂH onlardan hoşnud, onlar ALLÂH’dan hoşnud, işte onlar ALLÂH hizbidir, uyanık ol ki ALLÂH’ın hizbi muhakkak hep felâha erenlerdir.
59/ el-Haşr -9- Ve şunlarki onlardan önce yurdu hazırlayıp iymana sahib oldular, kendilerine hicret edenlere mahabbet beslerler, ve onlara verilenden nefislerinde bir kaygı duymazlar, kendilerinde ihtiyaç bile olsa iysar ile nefislerine tercih ederler, her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlardır o felâh bulanlar.
62/ el-Cum’a -10- Sonra da namaz kılındımı yer yüzünde dağılın da ALLÂH’ın fazlından nasîb arayın ve ALLÂH’ı çok zikredin ki felâh bulabilesiniz.
64/ et-Teğâbün -16- Onun için gücünüz yettiği kadar ALLÂH’a korunun, dinleyin, itaat edin, infak edin, kendileriniz için hayır yapın, her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlar felâh bulanlardır.
87/ el-A’lâ -14- Doğrusu felâh buldu tezekkî eden (Mânevi temizlenme. Ahlâken yükselme. Zekât verme).
91/ eş-Şems -7- Ve bir nefse ve onu düzenleyene
8- Sonra da ona bozukluğunu ve korunmasını ilham eyleyene ki
9- Gerçek felâh bulmuştur onu temizlikle parlatan.