F

FESÂD

*Fesat; bir şey önceden düzgün, düzenli ve yararlı iken sonradan bu nitelikleri kaybedip değişmesi, bozulması, çürümesi, bir kimsenin itidâl ve doğruluktan sapması, zulüm, karışıklık, kuraklık ve kıtlık anlamlarına gelir. Kur’ân’da fesat kelimesi isim ve fiil olarak 14 âyette, aynı kökten gelen ifsâd ve müfsid kelimeleri ise, 36 âyet-i celîlede zikrolunmuştur. Fesat kavramı; Kur’ân’da genel olarak, fert ve toplumun yeryüzü ve çevrenin, barış ve huzûr ortamının, mal, can ve nâmus güvenliğinin bozulmasını ve yok olmasını, îmân, ibâdet, ahlâk, hakk ve istikâmetten sapılmasını, şirk, küfür, nifâk ve isyan olan inanç, söz, fiil ve davranışları ifade eder. Kur’ân’da Allâh’ın fesâdı sevmediği, eğer insanların bir kısmıyla diğerlerini savmamış olsaydı, insanların arzularına uysaydı ve iki ilâh bulunsaydı yeryüzü, gökler ve diğer varlıkların fesâda uğrayacağı, denizde ve karada insanların fiil ve davranışları sebebiyle fesâdın çıktığı, yeryüzünde fesat çıkaranların cezasının ölüm olduğu bildirilmiş; fesâdın istenilmemesi ve nehy edilmesi emredilmiştir. Fesat kavramı hem kâinattaki ilâhî irâdeye uygun olan düzen, denge ve kuralların bozulmasını hem de fert ve toplumda Allâh’ın istediği nizâmın, düzenin, ahlâkın ve ilkelerin bozulmasını ifade eder. İlâhî irâdeye uymayan her türlü inanç, söz, fiil, davranış, kural ve yaşama biçimi fesattır. Mesela ekini ve nesli helâk etmek, mü’minlerin Allâh’ın emirlerini tutup birbirlerine destek olmamaları, azgınlık, düşmanlık, kindarlık ve savaş kışkırtıcılığı birer fesattır. Fesat kavramının, fitne, isrâf, bağy (azgınlık), isyan ve zulüm kavramlarıyla eş anlam ilişkisi vardır. Fesat, salâhın zıddıdır. (Diyânet)

-Müfsîd (a.s.fesat’dan.c:Müfsidîn); ifsâd eden. bozan.

2/ el-Bakara -60- Hani bir zamanlar Mûsâ, kavmi için su istemişti, biz de “asanla taşa vur!” demiştik, bunun üzerine o taştan on iki pınar fışkırmıştı. Her kısım insan kendi su alacağı yeri bildi. ALLÂH’ın rızkından yiyin ve için de bozgunculuk ve saldırganlık yaparak yeryüzünü fesâda vermeyin.

205- O, (senin yanından) ayrılınca yeryüzünde bozgunculuk yapmağa, ekin ve nesli yok etmeğe çalışır. ALLÂH ise bozgunculuğu sevmez.

5/ el-Mâide -64- Yahûdîler, “ALLÂH’ın eli çok sıkıdır” dediler. Söyledikleri söz sebebiyle onların elleri bağlansın ve lânete uğrasınlar! Aksine ALLÂH’ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü azdırıyor. Biz, onların aralarına tâ kıyamete kadar düşmanlık ve kîn atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, ALLÂH onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Şüphesiz ALLÂH bozguncuları sevmez.

7/ el-A’râf -56- Düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. O’na, korkarak ve rahmetini umarak duâ’ edin. Muhakkak ki ALLÂH’ın rahmeti, iyilik edenlere yakındır.

74- Düşünün ki (ALLÂH) Âd’dan sonra sizi hükümdarlar kıldı. Ve yeryüzünde sizi yerleştirdi: O’nun düzlüklerinde saraylar yapıyorsunuz, dağlarında evler yontuyorsunuz. Artık ALLÂH’ın nimetlerini hatırlayın da yeryüzünde fesatçılar olarak karışıklık çıkarmayın.

85- Medyen’e de kardeşleri Şu’ayb’ı (gönderdik): “Ey kavmim, dedi, ALLÂH’a kulluk edin, sizin O’ndan başka bir ilâhınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil geldi: Ölçüyü ve tartıyı tam yapın, insanların eşyâlarını eksik vermeyin, düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın; eğer inanan (insan)lar iseniz, böylesi sizin için daha iyidir!”

142- Ve Mûsâ’ya otuz geceye vaad verdik ve süreye bir on gece daha ekledik ve böylece Rabbinin mîkatı (ta’yîn ettiği vakit) tam kırk gece oldu. Mûsâ, kardeşi Hârûn’a şöyle dedi: Kavmim içinde benim yerime geç, ıslaha çalış ve bozguncuların yolundan gitme!

11/ Hûd -85- “Ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adâletle tam yapın. İnsanların eşyâlarını (mallarını ve haklarını) eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”

116- Sizden önceki devirlerden bakıyye sahipleri (kitap ehli) yeryüzünde bozgunculuktan vazgeçirmeye çalışsalardı ne iyi olurdu. Fakat onların içinden kurtardığımız pek az kimse bunu yaptı. O zulmedenler ise şımartıldıkları refâhın peşine düştüler ve hepsi de suçlu oldular.

13/ el-Ra’d -25- ALLÂH’ın ahdini mîsâk ile belgeledikten sonra bozanlar ve ALLÂH’ın birleştirilmesini emrettiği bağlantıları koparanlar ve yeryüzünü bozguna verenler var ya, işte lânet olsun onlara! Ve yurdun kötüsü de onlaradır.

16/ en-Nahl -88- İnkâr eden ve (insanları) ALLÂH yolundan çevirenler, diğer kimseleri de bozdukları için onlara azab üstüne azab artırdık.

26/ eş-Şu’arâ -183- “Halkın eşyâlarını değerinden düşürmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”

27/ en-Neml -14- Ve vicdanları bunlar(ın doğruluğun)a tam bir kanâat getirdiği halde, zulüm ve kibirlerinden ötürü onları bile bile inkâr ettiler. Bozguncuların sonunun nice olduğuna bir bak!

28/ el-Kasas -4- Şüphe yok ki, Firavun yeryüzünde (ülkesinde) büyüklük taslamış ve ora halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir kesimi eziyor, oğullarını boğazlıyor, kadınlarını ise sağ bırakıyordu. Şüphesiz o, bozgunculardandı.

77- “ALLÂH’ın sana verdiğinden (O’nun yolunda harcayarak) âhiret yurdunu gözet, ama dünyadan da nasîbini unutma! ALLÂH’ın sana ihsân ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki ALLÂH, bozguncuları sevmez.”

29/ el-Ankebût -30- (Lût:) “Ey Rabbim! Şu fesatçılar gürûhuna karşı bana yardım eyle” dedi.

36- Medyen’e de kardeşleri Şu’ayb’ı gönderdik ve Şu’ayb, “Ey kavmim! ALLÂH’a kulluk edin, âhiret gününe ümit bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!” dedi.

38/ Sâd -28- Yoksa, îmân edip de sâlih amel işleyenleri Biz, o yeryüzündeki bozguncular gibi yapar mıyız? Yoksa o takvâ sahiplerini azgın günahkârlar gibi yapar mıyız?

42/ eş-Şûrâ -42- Ceza yolu ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler içindir. İşte onlar için elem dolu bir azab vardır.

*FESATÇILARIN İŞLERİ DÜZE ÇIKMAZ

10/ Yûnus -81- Onlar ortaya atınca Mûsâ dedi ki, “Sizin yaptığınız şey sihirdir. Muhakkak ki, ALLÂH onu iptal edecektir. Şüphe yok ki, ALLÂH fesatçıların işlerini düze çıkarmaz.”

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu